Yassı ada tarih sayfalarında yerini almış bir adadır. Yassı ada denince ilk akla gelen demokrat partililerin yargılandığı yer olarak akla gelir. Bu ada sanki bu olayla özdeşmiş gibidir. Tarih sayfalarında yerini bu sıfatla almıştır. AKP iktidarı 2013 senesinde tarih sayfalarında yassı ada olarak yer almış bu adanın ismini. Demokrasi ve özgürlük adası olarak değiştirmiştir. Bu adanın isminin neden değiştirme gereği duyulmuştur? Bu adada yargılanan demokrat partililer demokrasi ve özgürlük ihlali yaptı da onun için yargılandılar denmesi için mi değiştirildi? Yoksa ülkeye bu yargılama sayesinde demokrasi ve özgürlük geldi demek için midir? Bunu anlamak mümkün değil. Tarih sayfalarında yerini almış bazı olayların ismini değiştirmek veya tarihini değiştirmek gibi olaylar tarihe yapılan ihanettir. Ülkelerin tarihleri gelecek nesillere örnek olması için yazılmıştır. Bazı olaylar vardır tarihe mal olmuştur. Bir yer tarihe mal oldu ise oranın ismini değiştirmek mümkün değildir. Değiştirilse dahi eski falan yer diye hatırlanır. Bunun birçok örnekleri vardır. Eski bit pazarı veya eski hal gibi örnekler vardır. Yassı adanın isminin değiştirilmesinde verilen isimin önemi var. Demokrasi ve özgürlük adası. Bu yargılanma sayesinde ülkeye demokrasi ve özgürlük geldi denilmek için midir?  Bu adanın demokrat parti ailesinde önemli bir yeri vardır. Demokrat parti milletvekillerinin yargılanmasını radyodan takip etmişlerdir. Mahkeme başkanının sizi buraya tıkanlar böyle istiyorlar dediğini dinlemişlerdir. Acı günler geçirmişlerdir. Yargılanan milletvekillerine işkence edilmiştir. Bu ülkeye 10 sene hizmet etmişlerdir. Uydurma ithamlarla itham edilmişlerdir. Acıda olsa dehşet vericide olsa bu olaylar yaşanmıştır. Öyle uydurma şeyler söylendi ki? Öğrenciler kıyma makinelerinde kıyıldı gibi suçlamalar yapıldı. Fakat bir tek vatandaş benim çocuğum kayıp diyen çıkmamıştır. Çok haksız bir yargılama yapılmıştır. Demokrat parti ile yassı ada ismi özdeşleşmiştir. Bu adanın isminin değiştirilmesi? Demokrasi ve özgürlük adası olması bizim için bir anlam taşımıyor. AKP’nin bu adanın ismini ne için değiştirdiği de anlaşılmış değildik. Meğer rant meselesi varmış. Yassı ada sonra demokrasi ve özgürlük adası. Sonra rant adası olmuştur. Tarih hançerlenmiştir. Tarihe ihanet edilmiştir. İnsanların tarihi gelecek nesiller için bir rehber niteliğindedir. İyisi ile kötüsü ile tarih tarihtir. Olayların tarihe aslı gibi geçmesi gerçek bir tarih olur.  Yassı ada tarih sayfalarında yerini yassı ada olarak almıştır. AKP bu adaya turistik otel yaptırarak vefaya ve tarihe ihanet etmiştir. Adanın ismi neye dayanarak değiştirildi? Ne amaçlandı? Demokrasi ve özgürlük isimi verildi. Bu isim altında iken turistik otel yapılması enteresan değil mi? Biz rant için. Ne demokrasi dinleriz! Ne özgürlük dinleriz demek değil midir? Zaten bütün amaçları Türkiye Cumhuriyeti devletinin tarihini değiştirmektir. 1919 tarihini ret ediyorum denilmedi mi? Tarihe mal olmuş yerleri silmek ve millete unutturmak için ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyorlar. T.C kaldırılmadı mı? Tarihe geçmiş andımız kaldırılmadı mı? Ne mutlu Türküm diyene ibaresi kaldırılmadı mı? İşleri güçler ülkenin tarihe geçmiş yerlerini yok etmektir. Ellerinden gelse Türk kelimesini telaffuz ettirmeyecekler. Biz her türlü milletçiliği ayağımızın altına almış bir partiyiz. Bize hiç kimse Türkçülük içinde gelmesin denilmedi mi? Daha ne demelerini bekliyorsunuz? Bunlar için Türkiye Cumhuriyeti devletinin tarihi falan önemli değil. Yalnız kendi ikballeri önemli. Saygılarımla

Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!