Bugünler de şeriatçılıktan çokça bahsedilir oldu. Şerait ile yönetilen ülkeler gibi davranılmaya başlandı. Diyanet işleri başkanı protokol da cumhurbaşkanının yanından hiç ayırmıyor. Cumhurbaşkanı protokol sıralamasında diyanet işleri başkanını gerilerde iken nerede ise tek rakama düşürdü. Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş dinin ticarete, siyasete ve yargıya girmesini istiyor. Günlük hayatımızın her anında din olmalı demeye getiriyor. Bir yerde laikliği ortadan kaldırılmasını istiyor. Laik devlet bunların işine gelmiyor. Diyanet işleri başkanı Ali Erbaşın cumhuriyetle ve Atatürk ile sorunu var mı?  Olmasa kurtuluş savaşını keşke Yunan kazansaydı diyen. Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı olan Kadir Mısıroğlu’nu.  Hastanede resmi kıyafeti ile ziyarete gider miydi?   Körler sağırlar birbirini ağırlar.  Bazı guruplar insanları şeriat kalıbına sokmak istiyor. Bazıları sosyal medyada elinde silahlar bazılarını bir kalıba sokmak çalışıyor. Bazı aciz kişiler, gücü ancak kadına yetenler ellerinde bıçaklarlar. Kadınları bir kalıba sokmaya çalışıyorlar. Sosyal medyada silahla poz vererek birilerini bir kalıba sokmaya gayret edenler. Hattı zatında kendilerini bir kalıba sokmaya çalışıyorlar. Eskiden geceleri kahvehanelerde kimlik kontrolü yapılırdı. Üzerleri aranırdı. Çakı veya daha başka bıçak çeşitleri bulunanların bıçakları toplanırdı. Zaten tabanca bulmak mümkün olmazdı. Çünkü silah almak çok zordu. Bu iktidar dönemimde silah sahibi olmak kolaylaştırıldı. Bakkaldan ekmek almaktan daha kolay duruma getirildi. Böyle silah sahibi olanların çoğu bu aldıkları silahlarla cinayet işlediler. Bazı ailelerin yuvaları yıkıldı. Sokak kabadayıları ortaya çıktı. Bunların çoğu da insanları bir kalıba sokmaktan kaynaklanmıştır. İktidar bazı kesimleri istediği kalıba sokma için baskı uygulayarak gerçekleştirmek yolunu tercih etmiştir. İnsanları istediğiniz kalıba sokamazsınız. Şeriat isteyenler ayrı bir kalıptadır. Laikliği tercih edenler ayarı bir kalıptadır. Bunların ikisinin ayni kalıpta olması mümkün değildir. Son günlerde bu şeriat olayı sıkça konuşulmaya başlandı. İktidar Taliban ile benzer tarafımız var. Anlaşa biliriz diyerek neyi kastettiğini açıkça söylemelidir. Laiklik pazarlık meselesi yapılacak bir konu olamaz ve olmamalıdır.  Taliban’ın ne yapacağı belli değildir. Türkiye Taliban ile anlaşması mümkün değildir. İktidar her ne kadar benzer tarafımız var diyorsa da? Hiçbir benzer tarafımız yoktur. İktidar benzer tarafımız nedir bunu açıkça söylemelidir.  İnsanları bir kalıba sokmaya çalışmayın. Türkiye Cumhuriyeti devleti laik bir devlettir. Laik devlet olarak ’da kalacaktır. Saygılarımla

Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim.  Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.

Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu Varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!