TTB ve SİYASET

Meslek Odalarının kuruluş amaçları belli ve maalesef bazı odalar meslek örgütü değil de siyasi parti veya siyasi partinin yan kuruluşu gibi hareket ediyorlar. Kuruluş amaçları, herhangi bir mesleği geliştirmek, meslek mensuplarının çıkarlarını korumak, bilgi paylaşımı yapmak gibi şeyler olmasına rağmen, kendi siyasi düşüncelerine aykırı olan düşüncelere muhalefet etmek, üyelerine mesleki anlamda hiçbir şey katmamak, sadece seçim zamanında üyelerini hatırlamak, bir eyleme adam toplamak amaçlı üyelerine mesaj atmak, üyelerinden aidat almasına rağmen, hiç bir mesleki etkinlik düzenlememek, düzenlenenlerin de ücret karşılığında düzenlenmek, özel sektörde çalışan üyelerini zerre sallamamak ama özelde çalışabilmek için oda aidatının ödenmesi zorunluluğunu getirmek, aidatı şirket tarafından ödendikten sonra, çalışanın sömürülmesi göz yummak olan kendini bir siyasi partiye yakın gören meslek odaları icraatıdır. Şimdi de TTB'nin Başkanı Ş.K.F.’nın “TSK kimyasal silah kullanıyor” iddiası bardağı taşıran son damla oldu. TTB siyasi bir örgüt değil, doktorların haklarını aramak için kurulmuş meslek birliği. Türkiye Cumhuriyeti Devletine ayar çekmeye çalışmak hadsizliktir.
Bu tip odaların İnternet sitelerinde misyonumuz, vizyonumuz şudur budur diye yazıyor. Ancak yaptıkları icraatlar tamamen siyasi. Üyelere gönderilen dergide bile mesleki anlamda olan tek şey firma reklamları, bir de ücret karşılığı düzenlenen kurslar seminerler, gerisi siyasi propagandalar, eyleme çağrılar, hükümete karşı çıkmalar. TTB’nin son zamanlar da gerçekten tıp ve sağlık alanında faaliyet göstereceğine siyasete soyunmuştur. TSK ile açıklama yapmak Türkiye Tabipler Birliğine mi kalmış!..

/////
HAYATIN TADI OLSA NEYE BENZERDİ?

Bu önemli bir soru. Gerçekten hayatın tadı olsaydı, tadı neye benzerdi. Aslında bu soruya birçok kişi içinde bulunduğu durumu düşünerek çeşitli cevaplar vermişler.

NELER SÖYLENMİŞ?
Limon, avokado, zehirli bal, kapuska, balık, tarçın, vişneli pasta, çilek, karpuz, çiğ köfte, kabak çekirdeği şeklinde liste uzayıp gidiyor. Sizde bunlara ilave edebilirsiniz. Hayat bazen acıdır,  bazen tatlı. Bazen hayat insanı yorar ve insanoğlu hayatın acılarına teslim olur. Burada önemli olan her koşulda olursa olsun hayatın tadını çıkarmaktır.
Hayatın tadı kimine göre çok para, kimine göre dünyayı gezmek, kimine göre müzik dinlemektir. Hayattan tat almak yaşa göre de değişebilir. Yaş ilerledikçe benden geçti muhabbeti başlar. Artık neşeden çok huzurluk ve endişe hakim olur insanoğlunun hayatına.
Hayatın tadını çıkarmak için öncelikle nereden geldiğini ve nereye gideceğini bilmek gerekir. Hayat bazen acıdır bazen tatlı önemli olan bu hayatı acısı ile tatlısı ile sürdürmektir.