TOPRAK BİLE KÜSTÜ

Balıkesir tarımın başkenti olarak bilinirdi yanlış hatırlamıyorsam. Birçok bürokrat tarımın başkenti Balıkesir diye başlardı konuşmalarına, gelin görün ki tarımın başkentinden eser kalmamış. Balıkesir Valiliği Tarım İl Müdürlüğü’nün TÜİK kaynaklı bilgilerine bir göz attığımızda hayrete düştük diyemem. Sadece merak ettiğim için baktım ve hiç şaşırmadım. 2019 verilerine göre Balıkesir tarımının durumu şöyle; Türkiye birincisi olduğumuz ürünler var ancak sıralamada pek iç açıcı değil. Örneğin yem bitkileri ve yeşil ot üretiminde Türkiye birincisiyiz, Mısır (hasıl) bakla hayvan yemi Macar fiğ yulaf yetiştirmede Türkiye ikicisiyiz. Yemeklik bakla üretiminde ikici sırada yer alırken çeltik üretiminde üçüncü sıradayız. Türkiye birincisi olduğumuz başka ürettiklerimizde var mesela maydanoz ve dereotunda Türkiye birincisiyiz. Türkiye birincisi olduğumuz başka bir ürün ise süpürge otu. Hani 40- 50 yıl önce her vatandaşın evinde bulunan süpürgelerin otunu yetiştirmekte Türkiye birincisiyiz. Başarılı olmadığımız ürünlerde var mesela taze börülce, kök kereviz, pırasa, turp, pancar ve roka yetiştirmede Türkiye beşincisiyiz. Gurur duyarak kullandığımız zeytin yağı üretiminde üçüncü sıradayız sofralık zeytinde ise dördüncü sıradayız. Süt üretimi ve kültür hayvan sayısında üçüncü sırada yerimizi alırken manda yetiştiriciliğinde altıncı sırada bulunuyoruz. Hayvancılıkta tesellimiz Balıkesir’de ördek sayısında birinci sıradayız çok şükür et tavuğu yetiştiriciliğinde üçüncü sırada, yumurta tavuğu sayısında ise altıncı sıradayız. Bal üretiminde Türkiye yedinciliğini alırken arı kovanı sayısında ise onuncu olduk. Kimseye muhtaç değiliz çok şükür demekle olmuyor, çiftçi gübre alamıyor, zirai ilaç alamıyor mazot gün itibariyle 25 TL ekemiyoruz diye ağlıyor. Ayçiçek üreticileri traktörlerine yükledikleri ayçiçeklerle yolları trafiği kapatarak eylem yapıyor ürünümüz para etmiyor alacağımız para borcumuza yetmiyor deyip. Ağlıyor bürokratlar çiftçinin yüzü gülüyor diyor. Şu devirde Toprak bile küsmüş toprağa gübre atamazsan ilaç atamazsan toprağı beslemezsen toprak küser ve ürün alamazsın ancak artan ilaç ve gübre fiyatları karşısında çiftçinin de yapacak bir şeyi kalmamış. Zirai ilaç fiyatları % 70 ila 400 zamlanmış. Halk tarafından yeşil kurutan diye bilinen zirai ilacın litre fiyatı 60 liradan 230 liraya yükselmiş. Gübrelik asit olarak bilinen düzenleyici ilaç 250 liradan 950 liraya yükselmiş sıvı gübreye 300 ila 400 lira arası zamlanmış. Tartımda gübre ve ilaç kullanamayan çiftçi sadece verim kaybı yaşamıyor bir de hastalıklarla uğraşıyor. Peki tarım çalışanları bu zor şartlarda üretim yapan köylüye ne kadar yardımcı oluyor? Tarım bakanlığının 140 bin çalışanı var sanırım. Balıkesir bu sayıdan hakkını almıştır yeteri kadar ARGE yapılıyordur toprak analizlerinden ve çiftçinin bilinçlenmesi açısından yeterli çalışmalar umarım yapılıyordur. Yoksa tarlada hasat yapan köylüleri ziyaret ederek onlara gazoz ikram etmekle ürünlerin artmayacağını hepimiz biliyoruz. Sevgili politikacılar tarlada gazoz götüreceğinize gübreyi ilacı mazotu nasıl ucuzlatırız diye çalışın. Sizin getirdiğiniz gazozu kibarca alıp içiyorlarsa o köylünün kibarlığındandır bunu da unutmamanızı isterim. Kalın sağlıcakla.