Toprak kelimesi basit bir kellime öyle değil mi? Öyle bildiğiniz gibi basit bir kelime değildir. Toprak doğanın anasıdır. Toprak olmadan hiçbir iş yapamazsınız. Hattı zatında toprak doğanın en kıymetlisidir. Toprağın değerini kıymetini bilmeyen belki dünyada tek devlet biz olabiliriz. Toprak olmasa tarımı nerede ve neye göre yapacaksınız? Toprağın olmadan devlet olamazsın. Devlet olsan bile topraksız yaşamı sürdüremezsin. O kadar tepeler var. Dağların yamaçları var. Organize sanayiyi bu tepelerin yamaçlarına yapabilirsiniz. Evet maliyeti biraz yüksek olur. Fakat tarım alanı kurtulmuş olur. Toprak ile uğraşmayan toprağın değerini bilemez. İtibarda tasarruf olmaz diyenler toprağın değerini hiç amma hiç bilemez. Bu iktidar kadar toprağı hor kullanan bir iktidar gelmemiştir. Tarım alanına imar ruhsatı verilir mi? Zeytin arazilerinin olduğu arazileri bile imara açıyorlar. Gerisini siz düşünün artık. Toprak ile uğraşmayan toprağın doğanın anası olduğunu bilmez. Köylülerin topraklarını cansiperane savunmalarını gördükçe. O köylülere yapılan zulmü gördükçe. Sanki kendime yapılıyormuş gibi üzülüyorum. Köylüye ait bir arazi birilerine verilmiş. Geliyorlar başlıyorlar kazmaya. Köylüler hemen mahkemeye müracaat ediyor. Mahkeme inşaatın durdurulmasına karar veriyor. Mahkeme kararını getiriyorlar. İnşaat yine durmuyor. Devletin emniyet güçleri mahkemenin verdiği kararı gördükleri halde. İnşaatın durdurulmasına mâni olmuyorlar. Aksine inşaatı yapanların yardımına özen gösteriyor. İnşaatın durdurulması için mahkeme kararı olmasına rağmen. Emniyet mensupları kanunu ihlal edenleri savunuyorlar. Böyle bir adalet düzeni dünyada olacağını zannetmiyorum. Kanunlar bu kadar kolay çiğnenemez. Bu kanunlar her nedense güçlülerden yana çalışıyor. Toprağa önem vermeyen iktidar. Çiftçiyi ve köylüyü vatandaş gibi görmüyor demektir. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun Atatürk Türk köylüsü için milletin efendisi yerine getirilmedikçe memleket ve millet yükselmez demiştir. Atatürk köylüye bu kadar değer vermiştir. Rahmetli Süleyman Demirel benim köylüm diye hitap ederdi. Siz bu iktidarın köylü için onur verici bir sözünü duydunuz mu? Ananı da alda git demiştir. Süleyman Demirel toprakta çalışarak yetişmiştir. Hanım evladı değildir. Has be has köylü çocuğudur. Onun için benim köylüm diye hitap ederdi. Çocukluğu köyde ve toprakla uğraşarak yetişenler. Hem toprağın değerini bilir. Hem de tarımda çalışanların değerini bilir. Tarihte harplerin çoğu toprak yüzünden yaşanmıştır. Bu iktidar kadar toprağına sahip çıkmayan bir iktidar gelmemiştir. Yunanistan egede 20 ye yakın adalarımızı istila etti. İktidarın gıkı bile çıkmadı. Topraklarımızın dışında tek bir toprak parçamız vardı. Onun dahi koruyamadık. Suriye de şah Süleyman türbesi vardı. Ve geniş birde alanı vardı. Şah Süleyman türbesini kendi topraklarınız içerisine taşıyarak Suriye’de ki toprağınızı da terk ettik. Köylülere bu toprak konusunda baskı yapmayın. O topraklar onların çoluk çocuklarının ekmeğini sağlayacağı birikimleridir. Sizin çocuklar gibi onların çocuklarına milyarlar miras kalmayacak. O köylü çocuklarının göreceği miras yalnız kalacak topraklardır. Köylülerin arazilerinin üzerinden elinizi çekin. O topraklar onların çocuklarına kalacak en önemli mirasları olacaktır. Organize sanayi yapacaksanız biraz masraflı olur amma faydalı olur. Tepelerin ve dağların eteklerine yapın. Köylülerimizin canına tak dedirttiniz. Bu tarım arazileri yüzünden. Almayın gariplerin ahını. Sonra çıkar aheste, aheste saygılarımla.

Türküm, doğruyum, çalışkanım, İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yudumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!