TARTIŞMAK ve KONUŞMAK

Bazen ister istemez bir tartışmanın veya konuşmanın ortasında kalıyorsunuz. Özellikle alkollü ortamlarda alkollü içeceğini fazla kaçıran kişiler nasıl konuşacağını, tartışacağını ayarlayamıyor ve tansiyon yükseliyor.
İmam-ı Azam yıllar önce konuşma ve tartışmanın ne şekilde yapılması gerekliliğini söylemiş. Bende bunu sizi paylaşmak istedim.
*Olgunluğa erişmemiş yeni yetmelerle senli benli olma.
*Bilgisiz kişilere özellikle dini konularda tartışmaya girme.
*Tartışma kurallarına uymayanlar ve çıkar elde etmek için tartışanlarla tartışma
*Her kim soru sorarsa, sadece sorusuna cevap ver. Meseleyi fazla dağıtma.
İmam-ı Azam’ın bu sözlerine katılmamak mümkün mü?

TARTIŞMA İLE İLGİLİ ANLAMLI SÖZLER
*Bir münakaşadan kazançlı çıkmanın tek yolu, ona girişmemektir. Dale Carnegie
*Bir tartışma sırasında, kızdığımız anda gerçek için uğraşmayı bırakır, kendimiz için uğraşmaya başlarız. Goethe
*Cahil bir adamı, münakaşa ederek mağlup etmeye imkân yoktur. Yahya Bin Muaz
*En şiddetli çatışmalar, her iki yönde de kuvvetli kanıtlar bulunmayan konularda olur. Bertrand Russel
*Her münakaşanın temelinde, birisinin cahilliği yatar. Louis D.Brandeis
*Herhangi bir tartışmada kadın, daima son sözü söyler. Bundan sonra erkeğin söylediği her söz yeni bir tartışmanın başlangıcıdır. Sacha Guitry
*Komşunla münakaşa etme, zira misafir gider o kalır. Hz.Ebubekir
*Konuşma bilgi değiş tokuşu, tartışma ise duygu değiş tokuşudur. R.Quille
*Sakın sofrada tartışmaya kalkmayın, nasıl olsa aç olmayan kazanacaktır. Whately

/////

İMÂM-I BİRGİVÎ

İmâm-ı Birgivî hazretleri, Osmanlı devrinde yetişen büyük âlimlerdendir. Bir gün devrin kadılarından birinin verdiği bir fetvaya kızar, alır yırtar. Bu durumu öğrenen Kadı efendi İmâm-ı Birgivî hazretlerini huzuruna çağırtır.
İmâm-ı Birgivî hazretleri fetvahaneye girdiğinde Kadı efendi namaza durmuştu. İmâm-ı Birgivî, namazda olan kadıya selâm verip geçip bir yerde oturur. Namazı bitiren Kadı efendi kızgın bir şekilde İmâm-ı Birgivî’ye hitaben:
- Hem fetvayı yırtarsın, hem de namazda duran bir adama selâm verilmeyeceğini bilmeyecek kadar da cahilsin.

İmâm-ı Birgivî hazretleri gâyet sakin buyurdu ki:
- Dediğiniz doğrudur ama ben namaza durana selâm vermedim ki.
- Nasıl olur ben namaz kılıyordum.
- Hayır, siz namaz kılmıyordunuz.
- Ya ne yapıyordum?
- Siz yatıp kalkıyordunuz. Zira o esnada şu duvara bir pencere açıp açmamayı hesaplamakla meşguldünüz.

Kadı efendi bu cevap karşısında donakalır. Evet, hakikaten o sırada pencere açıp açmamayı düşünüyordu. Demek ki, gerçekten bu zat kalbinden geçenlere vâkıf olacak kadar büyük mana adamıydı. Hemen İmâm-ı Birgivî hazretlerinin ellerine kapanır. Affını rica eder.