Siyaset her geçen gün çirkinleşiyor. Ayvalık belediye başkanı Mesut Ergin 2019 da yapılan mahalli seçimlerde demokrat partiden belediye başkanı seçildi. Birkaç ay önce demokrat partiden istifa etti. Şimdi CHP’ye geçti. Nasıl DP’den seçildi. Başka bir partiden aday olmak için. Ankara’ya gidiyor. Anlaşmaya gittiği parti ile anlaşma sağlayamıyor. Nedenini biliyorum önemli değil. Anlaşmaya gittiği parti CHP değil. Başka bir parti. Görüştüğü parti ile anlaşma sağlanamıyor. Geri dönüşe geçiyor. Gece dönerken demokrat parti il başkanını arıyor. Durumu anlatıyor. Gece buluşuyorlar.  Anlaşma sağlanıyor. Aday müracaatlarının son günü. Sabah partiye geldim. Bana Ayvalık’a gideceğim söylendi. Ne var? Dedim! Mesut Ergin DP’den belediye başkanı adayı olacak dediler. Ayvalıklı 3 kişi beni aldı araba ile götürdüler. Mesut Erginin odasına gittim. Kendisi ile tanıştım. Balıkesir’den devamlı telefon ediyorlar çabuk gel. Buradaki adayların ve meclis üyelerinin müracaatı yapılacak diyorlar. Evraklar hazırlandı imzaladım. Beni bir arabaya bindirdiler Balıkesir’e getirdiler. O son gün biz kabul etmeseydik Mesut Ergin belediye başkanı olamayacaktı. Seçim sürecinde buradan gittiler seçim çalışmalarına katıldılar. Fakat Mesut Erginin söylediği bir sözü söylediler. “Beni köylerdeki demokrat parti seçmeni kazandırdı” demiş. Demokrat partiyi resmen kullanmış.  Hani bir değim vardır. Dereyi geçinceye kadar ayıya dayı diyeceksin derler. Bir söylem vardır. Siyasetçinin sözüne, kadının işvelisine,  kışın güneşine güven olmaz derler. Mesut Ergin demokrat parti seçmeni sayesinde belediye başkanı seçilmiştir. Zaten demokrat partiye devamlı soğuk davranmıştır. Önce DP’den istifa etti. Bir müddet bağımsız kaldı. Sonra CHP’ye geçti. Bilmiyorum bana söylenenlere göre CHP baskı yapmış. Şayet doğru ise CHP yanlış yapmıştır. Ayni ittifakın içerisinde olan bir partiden adam ayartmak olmaz. Bu olaydan dolayı CHP’ye kırgınım. Bundan sonra CHP ile hiçbir anlaşma yapılmasına ben onay vermem. Böyle bir olay olduğunda ilk karşı çıkan ben olacağım. Ben böyle işlere karşıyım. Şimdi Mesut Erginin DP’den ayrılması dünyanın sonu değil. Siyasetinde sonu değil. CHP’ye geçti hayırlı olsun. Beni üzen tek bir şey var. Belediye başkanlığı mazbatasının aldığı gün bizde ekip halinde oradaydık. Atatürk anıtının önünde konuşma yaptı. Konuşmasında şöyle bir şey söyledi. “Yakamda iki rozet var. Bu rozetler yakamdan hiç çıkmayacak” dedi. Acaba o gün yakasında ki rozetler ne idi? Resmen bizi kandırmış. Öyle olmasaydı? CHP’ye geçtiğinde yaptığı konuşmada DP’den bir kelime söylerdi. İnsan bu kadar vefasız olamaz. Bizim amblemimiz altında belediye başkanı seçilmiş olmasına rağmen DP’den tek kelime etmedi. Demek ki bazıları için siyaset böyle bir şey. Böyle işlerde insanların birbirlerine hakları geçer. İnsan bir helallik ister. İnsan seçildiği ambleme nankörlük etmez. Bu ülkede İslami ahlak kurallarına hiç uyulmuyor. İnsanların birbirine selam vermesinde dahi birbirlerine hakları geçer. Ben Mesut Ergin beyden şunu beklerdim. Benim mizacım DP ile bağdaşmıyor. Ben DP ile yolumu ayırmak istiyorum. Birbirimize hakkımız geçti. Helalleşmeye geldim demeli idi. Biz medeni insanlarız neden geldin diye bağırıp çağırmayız. Güler yüzle karşılar güler yüzle yolcu ederdik. Artık bizi hiç yerine sayanlara da bu centilmenliği yapma zamanı gelmiş ve geçmiştir. Mesut Ergin yoluna biz yolumuza. Biz hancı o yolcu olduğu müddetçe bir gün yolumuz bir yerde kesişebilir. O zaman nasıl bir karşılaşma olur. Onu Allah bilir. Gün ola harman ola çünkü ayni İttifakın içerisindeyiz Saygılarımla.
Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. 
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!