Ülkenin düştüğü bu sıkıntıyı birlikte aşacağımız söyleniyor. Bir ülkede sıkıntı durduk yerde olur mu? Sıkıntıyı yaratan bir neden olmadan sıkıntı oluşmaz. Son günlerin sıkıntı yaratan olayın önde geleni elektriğe yapılan zamdır. Hiç gündemde yok iken. Elektriğe tarihi bir zam yapıldı %127 gibi bir zam yapıldı. Ve faturalar tavan yaptı. Zaten faturalarımızda yer alan bir kaçak elektrik kullanımı vardı. Birde saat okuma bedeli konmuştu.  Bu tarihi zammın gerekçesi nedir anlamak mümkün değil. %127 zammı gerektirecek ortada ne vardı? Elektrik dağıtım şirketleri ile yapılan sözleşme derhal iptal edilmelidir. Bu dağıtım şirketleri aracılığı ile bazı şirketlerin olduğu iddiası var. Elektrik ve doğal gazla ilgili bir ortaklık şirketinin olduğu iddia ediliyor. Elektrik zamlarının vatandaşın menfaatine olacak şekilde bir indirim olacağı beklentisi vardı. Elektrikten bu zammın geri alınması mümkün değildir. Çünkü bu zam isteği bu ortaklık anlaşması olan şirket tarafından gündeme gelmiştir. Bu ortaklığın sürmemesi için. Elektrik dağıtım şirketleri ile yapılan sözleşme derhal iptal edilmelidir. Bu vesile ile o elektrik üzerinde ortaklık kurun şirketten de kurtulmuş olunur. Geçelim başlıktaki sıkıntıyı birlikte aşacağız söylemine. Bu sıkıntı ne sıkıntısı? Gelir gider arasındaki farkın açılmasından kaynaklanan bir sıkıntıdır. Devletin ihtiyacı olan gelir millet olarak yerine getiriliyor. Gideri yerinde, ihtiyaç olan yerlerde kullanmak devlete kalmış bir tasarruftur. Ülke olarak gelirle gider arasındaki farkı korumak için dikkatli harcamalar yapılması gerekir. Bu farkı korumayı bir türlü beceremiyoruz. Bir iki gereksiz olayı hatırlatayım. Libya da Mekânı cennet olsun Kaddafi’nin muhaliflerine uçaklarla para gönderdik. Paranın hepsini bir uçakla göndermedik. Uçak düşerse paranın hepsi gitmesin diye. Ayrı ayrı uçaklarla gönderdik söylemini parayı gönderenden dinledim. Kaddafi’nin düşmanlarına para yardı mı yapıldı. Ne kadar para yardımı yapıldığını bilen yok. Kıbrıs olayında bize ambargo uyguladılar. Mekânı cennet olsun Kaddafi en sıkıntılı bir zamanda elinden gelen her türlü yardımı yaptı. O zaman öyle sıkıntıya düşmüştük ki bunu ancak yaşayan bilir. Arıza yapan uçağın arızasını giderecek malzememiz yok. Libya ihtiyacımız olan her türlü malzemeyi elinde olmasa dahi temin etti gönderdi. Bu olayları yaşayan birisi olarak şu an duygulandım. Bize böyle yardım yapan bir kişinin yok edilmesine yardımcı olduk yazıklar olsun. Teröristlerin ağa babası Barzani’ye para yardımı yaptık. Güney Afrika ülkelerinin bazılarına para gönderdik.  İtibarda tasarruf olmaz diyerek. Her türlü harcamanın önünü açık tuttuk. 1 150 odalı saray yaptık. Ahlatta cumhurbaşkanlığı külliyesini yaptık. Marmaris’e geniş bir alana içerisinde yabancıları ağırlayacak yerleri dahi olan yazlık yapıldı. 15 adet uçak aldık. Dünyada 7 adet olan uçakların üç tanesi Türkiye de. Bu uçaklar yapılırken bizde sipariş verdik. Bu birinci uçağımız idi. Dünyada 7 adet olan uçaklardan birisi. Kesin hatırlayamıyorum Tunus veya Cezayir bunlardan birisinin de ayni uçak vardı. Satışa çıkardı biz satın aldık. Bu 7’den biriside Katar emirinde idi. Sonra katar emiri de satışa çıkardı. Bu uçağı da alamaya talip olduk. Eleştiriler gelince Katarın uçağını almaktan vazgeçtik. Katar emiri ben uçağı Türkiye ye hediye ediyorum dedi. Dünyada 7 tane olan uçağın 3 tanesi bizde. Bu savurganlık değil de nedir? Tutturdular bir itibarda tasarruf olmaz diye. Pekiyi şimdi ülke çok itibarlı bir ülkemi oldu. Yoksa itibarı olmayan bir ülkemi olduk. Bu günlerde ziyarete gittiğimiz devletlere bir bakar mısınız? Birleşik Arap Emirlikleri bunlar değil miydi? 15 Temmuz olayların destekleyenler. Ziyarete gidilen devletlerden ne medet bekleniyor anlamak mümkün değil. O Afrika kıtasında nerede ise ismi doğru dürüst duyulmamış ülkeler ziyaret ediliyor. Bunun sebebi çok itibarlı bir devlet olduğumuzun göstergesi midir?  Ülkeyi bu günkü sıkıntılı duruma millet düşürmüş gibi. Bu sıkıntıyı birlikte aşacağız deniliyor. Artık AKP’nin vatandaşı ikna edebilecek söyleyecek bir şeyi kalmamıştır. Çünkü vatandaş nezdinde AKP güvenini kaybetmiştir. Vatandaş da artık eskisi gibi AKP ye güvenmiyor. Artık vatandaşın sıkıntısı haddini çoktan aştı. En önemli olan güven ve inanç kaybolmuş durumdadır. Allah ülkemiz için en hayırlı olanını versin. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere. Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 24-02-2022 Mustafa KOÇAL