SİGARAYI NASIL BIRAKIRIZ?

Sigaranın zararlarını hepimiz biliyoruz ve buna rağmen tüketiliyor. Sigara bırakmak aslında zor değil benim etrafımda sigarayı bırakanlar var. Yıllar önce bir arkadaşım sigarayı bırakalı tam 10 sene oldu ancak şimdi yaksam içerim demişti.
Sigara ciddi bir bağımlılık, maddi kayıp. Sağlık yönünden olan kayıplar ise daha ciddi. Sigarayı bırakanlar boşluğa düşerler. Bunun için kendinizi oyalayacak işlere bulmalısınız. Yürüyüş yapın, sinemaya gidin, etkinliklere katılın, sosyal hayatınızı renklendirin ve sigara içmeyen arkadaşlar edinin.
Canınız sigara istediğinde kendinizi başka bir alana yönlendirin. Bu istekten kurtulun.
Fiziksel aktiviteler nikotin isteğini azaltır. Koşun, bisiklete binin, yüzün, haftada 3-4 kez 45 dakika bunları uygulayın. Sigara zaten sizi bırakacaktır.
Stres yapmayın. Sigara aklınıza gelmesin. Nefes ve kas gevşeme hareketleri yapın. Sağlıklı beslenin. Spor yapın. Vücut sigarayı zaten ret edecektir.
Sigarayı bırakmak zordur. Ama bir planın varsa bırakmak biraz daha kolaylaşır.

KENDİNİ BÜYÜK GÖRME
Mehmet Akif Ersoy, Avrupa'ya tahsil için giden ve önceden sahip olduğu manevi değerlerini kaybettiği için insanları küçük görmeye başlayan birine şöyle dedi.
“Siz insanlara eskiden Fatih minaresinden bakardınız. Şimdi ise Eiffel (Eyfel) Kulesinden bakıyorsunuz.”

YAZI TURA
Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav salonunu terk etmiş. Temel hala yazı tura atmaya devam ediyor. Öğretmen gelip başına dikilmiş.
-Temel hepsine yazı tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?
-Hocam, bir saat önce bitirdim ama cevaplarımı kontrol ediyorum.

KÖTÜLÜK
Çalışanlar, kötülük düşünmeye vakit bulamazlar, tembeller ise kötülüklerden kurtulamazlar. (Hz.Ali)

//////

MAHALLE BASKISI

Bu cümleyi ilk kez 2007 yılında duyduk. Bana göre mahalle baskısı falan yoktur. Her mahallenin kendine göre bir kültürü vardır. Şehirlerimiz dışarıdan göç aldığında aynı köyden, ilçeden veya ilden gelenler daha önceden o şehre gelip yerleşen hemşerilerinin yanına gelmekte ve mahalle kültürü oluşmaktadır.
Mahalle baskısı yerine insanların kendi baskıları vardır. Bizim şehrimizde tanınmış bir erkek saçını yeşile, sakallarını kırmızıya, bıyıklarını maviye boyatıp gezemez. Bu durum mahalle veya şehir baskısı değildir. İnsanın kendi baskısıdır. Yapmak istese bile beni ayıplarlar diye yapmaz, yapamaz.
Burada işte bu çevre baskısı diyecekler çıkacaktır. Bizim ülkemizde öyle bir baskının varlığını kabul etmek zor. Çünkü isteyen kişi istediği zaten dolaşıyor. Baskı var gibi söylemler daha çok siyasi söylemlerdir.
Bu cümle uzun süre ülke gündemini meşgul etmiş ve üzerine araştırmalar yapılmış, kitaplar yapılmış. Herkes kendi görüşünü savunmuş.
Son olarak şunu söyleyebilirim ki; bizim ülkemizde mahalle baskısı yoktur.