SEN BENİ KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUN?

Hiçbir dönemde bu kadar şiddetin uygulandığı bir dönem olmamıştır. Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Trafikte bir tartışma olur. Tartışmanın dahada uzamasını sağlayan söz. Sen benim kim olduğumu biliyor musun Söylemidir. Tartışmanın daha fazlar uzamasına ve çözülmez duruma gelmesinin sebep olmaktadır. Bu tartışmalarda en çok duyulan sözcük ise. Sen benim kim olduğumu biliyor musun söylemidir. Bir olay oldu ise. Suçlu mutlaka cezasını çekecektir. Fakat sen benim kim olduğumu biliyor musun? Sözcüğü işi çıkmaza sokmaktadır. Sen kim olursan ol. Veya kimin çocuğu olursan ol. Senin işlediğin suçu başkasının çekme mecburiyeti olamaz. Cadde de bir yere gidiyordum. Birisi bir dükkânın önüne arabasın park etti. Dükkân sahibi arabanızı buraya park etmeyin dedi. Bu söyleme nasıl bir cevap geldi biliyor musunuz? Ben şu partiliyim istediğim yere park ederim dedi. İşte bu söylem! Her şeyi allak bullak etti. İş uzadı ben oradan ayrıldım. İşin sonu ne oldu bilmiyorum. Bir insanın şu partiden bu partiden olması hiçbir yerde kendisine bir üstünlük sağlamaz. Duruma göre üstünlük saylayacak olan olayın oluş şeklidir. Yalnız hiçbir dönemde bu kadar şiddet uygulaması olmamıştır. İktidar şiddetten hoşlanıyor olmalı. Birileri sokağa dertlerini yetkililere duyurmak için çıkarlar. Polis zaten hazırdır. Polise dertlerini anlatmaya çalışırlar. Polis onların derdine çare bulacak merci değildir. Onlarda biliyor! Dertlerini dinleyecek ve dertlerin çözecek makamın polis olmadığını. Polis belki insafa gelirde şiddet uygulamaz diye polisi yumuşatmaya çalışırlar. Polise emir büyük yerden gelmiştir. Bu iktidar böyle eylemlere ve gösterilere kesinlikle müsamaha ettirmez. Çünkü halkın bir araya gelmesini kesinlikler istemiyorlar. Göstericiler dertlerini anlata bilmek için direnirler. Bu direnmeleri polisin şiddet uygulamasına sebep olur. İşte burada sen benim kim olduğumu biliyor musun sözcüğü burada varlığını yitirir. Ben çok iktidarlar gördüm. Vatandaşının bir araya gelmesinden bu kadar korkan bir iktidar görmedim. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde. Yabancı ülkelerde eylem veya gösteri yapan vatandaşları polis koruyor. Gösteri yapanlara müdahale edenler olmasın diye eylem yapanları polisler korur. Bizde de olayların tam tersi olur. Bizde polis göstericileri engellemeye çalışır. Onlarda ise göstericileri huzursuz edenler olmasın diye polis tedbir alır. Bu şiddet olayı iktidarlardan kaynaklanıyor. Bundan önceki iktidarlar döneminde eylemciler veya göstericiler rahatlıkla eylemlerini yaparlardı. Mekânı cennet olsun Rahmetli Süleyman Demirel eylemcilerin eyleminin engellenmesi için. Kendisine müracaat edenlere. Bırakın yürüsünler. Yolar yürümekle aşınmaz. Eylem yapanlarda rahatlarlar diyormuş. En doğrusu da bu yoldur. Demokrasilerde hak arama serbestliği vardır. Fakat bu iktidar için demokrasi bir amaç değil. Bir araç olduğunu kendileri söylemiştir. İstediğimiz istasyona geldiğimizde demokrasi treninden ineriz demişlerdir. Ne tekim demokrasi rafa kaldırıldı. Hadi bakalım bir eylem yapmak için. Sokağa bir çıkın bakalım neler olacak? Polis derhal müdahale eder. Kadın erkek demeden yerlerde sürüklerler. Yeri geldiğinde ters kelepçe takarlar. Onlarda emri amirlerinden alıyor. Bu iktidar vatandaşların bir araya gelmelerinde çok rahatsız oluyor. Bütün dertleri vatandaşların bir araya gelmesini önlemektir. Bir araya gelirlerde birbirlerine dertlerini anlatırlar diye ödleri patlıyor. Artık gideceklerine kendileri de inanmış gibi görünüyor. Emeklilikte yaşa takılanları şimdiye kadar hiç gündeme getirmediler. Şimdi konuşmaya başladılar. Acaba yoldan dönmemizi sağlaya bilir miyiz diye bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bakalım göreceğiz daha neler yapacaklar. Saygılarımla.

Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! .