SAYILAR BİLİMİ VARMI?
Nümerolojinin, Sayılar Biliminin bir bilim dalı olarak yer aldığını söylemek kolay değildir. Zira bu gibi ilimlerin bir bilim dalı olarak algılanması, çok sonradan söz konusu olmuştur. İslam alimlerinin, yerine göre sayılara ve sayılardaki tevafuklara kıymet verdikleri bilinmektedir. Özellikle, İslam’ın temel vecibelerinde sayıların yer almış olması, sayılara yönelik olumlu bir algının oluşmasına katkı sağlamıştır.
Örneğin, günlük farz namazların sayısının on yedi olması, namazlardan sonraki tespihlerin 33’er olması, Hac ve Ümre sırasında yerine getirilen belirli davranışların yedişer sayılarla tespit edilmesi, orucun bir ay (yirmi dokuz-otuz gün) olarak sınırlandırılması, nakitle ilgili zekâtın kırkta bir olarak belirlenmesi gibi en önemli ibadetlerin sayılarla ifade edilmiş olması, İslam alimlerinin dikkatinden kaçmamış ve bunların mutlaka belli hikmetlerinin olduğunu düşünmeye sevk etmiştir. Buna bağlı olarak;
- Abdullah b. Mesud şöyle diyor: "Besmelenin harfleri, cehennem zebanilerinin sayısı kadar olup ondokuz tanedir. Dolayısıyla, bu ondokuz zebaniden kurtulmak isteyen, on dokuz harfli besmeleyi okusun. Bunu okuyan kimse için Allah, bu harflerden her birisini, bir zebaniye karşı bir zırh yapar. Cehennem meleklerinin kendileri de bütün işlerini besmele çekerek yaparlar. Bütün güçlerini de besmeleden alırlar." (Kurtubi, 1/92).
Görüldüğü gibi, İbn Mesud, sayısal bir tevafuk tablosuna göre bir tefsir yapmıştır. Aslında bu çeşit tefsirler, merfu olarak, yani Hz. Peygamber (asm)'den öğrenilerek yapılır. Çünkü gaybi bir mesele olan zebanilerin durumunu ve besmele ile ilgilerini başka şekilde kesin olarak bilmek imkânsızdır. İbn Atiyye ve Savi gibi müfessirlerin anlattığına göre, Kadir suresinde Ramazan ayının günleri sayısı kadar; otuz adet kelime yer almıştır. Bu kelimelerden Kadir Gecesi'ne ait bir zamir olan “Hiye“ edatının, surenin 27. kelimesi olarak zikredilmesi, Kadir Gecesinin Ramazanın 27. gecesinde olacağına bir işaret sayılmıştır.[Kurtubi, a.y; Savi (Celaleyn İle birlikte), 4/339]
Bazı alimlere göre “Kadir Gecesi“ anlamındaki “Leyletü’l-kadr“ terkibinin dokuz harfi vardır ve bu terkip surede üç defa tekrarlanmıştır. 3x9 = 27 yapar. Bu tevafuk da Kadir gecesinin, Ramazanın 27. gecesinde olduğunu gösterir.(Savi tefsiri, a.y) “Doğrusu Allah, kullarının nezdinde ne var, ne yoksa her şeyi ilmiyle ihata etmiş, her şeyi 'aded' olarak bir bir saymıştır.” (Cin, 72/28) mealindeki ayette, her şeyin sayıldığı ifade edilmiştir. Sayılan “her şey” arasında Kur’an’ın ayet, kelime ve harflerinin de olduğunu düşünmek, ayetin geniş ifadesine daha uygundur.
Nümeroloji, Sayı Bilimi, Okültizm'in bir dalı olup, evrenin sayısal bir kurgu içerdiğini, evrendeki hiçbir şeyin rastlantıya dayanmadığını, her şeyin sayısal bir düzen içinde meydana geldiğini varsayar ve sayılarla ilgili çeşitli analitik ve sentetik çalışmalarla, evrendeki ve olaylardaki gizli yasa ve ilkeleri keşfetmeyi amaçlar.
Yorum yapın