İnsanlık hayatı boyunca en çağ dışı olaylardan biridir savaş.

Teknoloji ve toplumdaki birçok ilerlemeye rağmen savaşlar dünya çapında ülkeleri ve toplulukları harap etmeye, büyük acılara ve yıkıma neden olmaya devam ediyor. Savaşın yarattığı tahribat sayısız can kaybında, milyonlarca insanın yerinden edilmesinde, evlerin, binaların ve altyapının yok edilmesinde açıkça görülüyor. Savaşın etkileri bireylerde, ailelerde ve tüm toplumlarda derin yaralar bırakarak gelecek nesillerde de hissedilebilir. Savaşın nedenleri, bölgesel anlaşmazlıklardan ekonomik rekabete, dini ve ideolojik farklılıklara kadar çeşitli ve karmaşıktır. Ancak nedeni ne olursa olsun, savaşın sonuçları her zaman vahimdir ve sadece savaşçıları değil aynı zamanda kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere masum sivilleri de etkilemektedir. Savaşın sona ermesi çağrısı yeni değil. Tarih boyunca pasifistler, insan hakları aktivistleri ve dini liderler de dahil olmak üzere sayısız kişi ve kuruluş tarafından da tekrarlandı. Savaşın sadece ahlaki açıdan yanlış olmadığını, aynı zamanda daha fazla şiddete ve acıya yol açtığı için verimsiz olduğunu da savunuyorlar. Çatışmaları çözmek için savaşa başvurmak yerine diyalog, diplomasi ve barışçıl yöntemler kullanmalıyız.