PAZARTESİ SENDROMU
Bir anket yapsak, haftanın en sevilen ve sevilmeyen gününü sorsak insanlara. Çoğumuzun vereceği cevap aynı olur: En sevilen gün cuma, en sevilmeyen gün pazartesi. Pazartesileri hiç sevmeyiz ama birçok da özellik yükleriz bugüne. Mesela tüm diyetlere pazartesi başlarız. Diyete başlamak için özellikle bugünü bekleriz. Hatta diyete başlama kararını bile belki meçhul bir pazartesi günü alır, bir sonraki pazartesi uygulanacağı konusunda yemin billâh ederiz. Zaten sonraki pazartesi de diyeti bırakırız. Hiçbir günde olmayan, sadece bugüne özgü bir hastalık yükleriz pazartesiye. Pazartesi sendromu. Tüm çalışanlar arasında yaygındır bu sendrom.
Genel olarak haftalık işe başlamanın ilk günü olması sebebiyle pazartesi sendromu adını verdiğimiz bu olgu en az 2-3 günlük tatil dönüşlerinde de önümüze çıkmaktadır. Çünkü bize neşe veren, keyif veren bir tatil elimizden alınmıştır ve sorumluluk duygusuyla, hataya yer vermek istemediğimiz, kendimizi sıkıntıya soktuğumuz işler tekrar başlamaktadır. Hele ki iş yerinde gerek amirlerimizle gerek iş arkadaşlarımızla aramız çok iyi değilse bu konuda daha da zorlanırız.
Çok eski zamanlardan beri, dünyanın her yerinde olduğu gibi, Anadolu'da da günlere anlamlar yüklenmiş. Anadolu’daki insanlar uzun yıllık tecrübelerine dayanarak günleri özelliklerine ayırmış. Eski Türklere göre, pazartesi günü, uğurludur. Bir işe başlanacağı zaman özellikle bugün beklenir. Pazartesi için “çamaşır günü” de denilir. Yorgan kaplanır, ev temizlenir. Pazartesi korkulacak bir gün değildir.
Aslında herhangi bir günün sendromu yoktur. İşinizde mutlu iseniz bir sorun yoktur. Pazartesi günleri işinize zar zor gidiyorsunuz, sorun sizde değil işinizde olabilir. Bu yüzden sorunu tanımlayıp, gerekiyorsa başka iş alanlarına yönelin.
/////
GELENBE PAZARI
“Kırkağaç-Manisa”
Gelenbe; Balıkesirlilerin bildiği bir yer. Burası Akhisar’a bağlı olarak bilinse de Kırkağaç’a bağlı bir mahalle. Balıkesir’e 40-45 dakika uzaklıktaki bu yerin önemli bir özelliği de pazarı. Kapalı Pazar yeri ihtiyacı karşılamıyor ve büyütülmesi gerekiyor.
Gelenbe mahallesinde her Cuma kurulan pazara Balıkesir den giden bir çok kişi var. Bu kişilerin gitme amacı “zeytin” almak. Buranın zeytini daha farklı daha güzel ve biraz daha ucuzmuş.
Gelenbe’nin nüfusu 1.560 kişi. Kadın ve erkek sayısı yarı yarıya. Genç nüfus az. Gençler genellikle İzmir ve Manisa’ya göç etmişler. Balıkesir’e gelenleri de varmış.
Pazara gelen satıcılar ve alıcılarda fiyatların sürekli olarak artmasından şikayet ediyorlar. Zeytin satan bir kişi, zeytin toplayanların yevmi yelerinin 400 lira olduğunu ve bunun zeytin fiyatına yansıdığını belirtti.
Pazarda ekstra-ekstra siyah zeytin çok azdı ve fiyatı 40 lira, siyah salamur zeytin 30-35 arası, hususi yeşil zeytin de 30 lira idi. Fiyatlar hemen hemen her yerde aynı. Zeytin almak için zeytinden anlamak gerekiyor. Birçok zeytin türü var.
Zeytini alıp istediğin şekilde organik olarak yapmak en iyisi. Size tavsiyem bir Cuma günü Gelenbe pazarına bir uğrayın. En azından zeytin ve zeytinyağı alırsınız.
Yorum yapın