Zamanında sevdiğim bir şarkıydı bu “oynatmaya az kaldı”, aynı kuşağa hitap eden başka şarkılarda var. Şinanay hani diyor ya Simitçi, Kahveci, Gazozcu evet şarkı zaman zaman radyolarda çalınsa da ne simitçi kaldı ne kahveci nede gazozcu. Zira bir iki ay içerisinde simit 3,5,  Türk kahvesi 15,  gazoz marka ve kalitesine göre 10 ila 15 TL bu fiyatlar karşısına ne diyorlar “Oynatmaya az kaldı doktorum nerde.”

Bu satırları yazmaya başladığımda tarih 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ydü. Görevi sadece halkın doğru haber almasını sağlamak olan ancak sürekli tepeden bakılan, horlanan, zaman zaman şiddete maruz kalan gazetecilerin günü var, unutmayalım  bizim günümüzde  protokolle milletvekilleri, belediye başkanları oturuyor. Bazı süslü sözler söyleniyor, basın yere göğe sığdırılamıyor, aslan basın kaplan… 11 Ocak haydi geçmiş olsun. Neyse fazla uzatmayalım Gazeteciler gününü ama öyle ama böyle kutladık geldi gitti.

 Bu köşemde daha önceleri de bahsettiğimi sanıyorum Eşim Ahmet İmren  uzun bir süredir Koah  tedavisi görüyoruz, meslektaşlarımızın kahvaltıda buluşup günümüzü kutladığı saatlerde biz 10 Ocak saat 9,30’da Atatürk Şehir hastanesindeydik ve derdimize derman arıyorduk. Doktorumuz enjeksiyon yaptırmamızı söyledi hazır hastanedeyiz yaptıralım dedik ancak eşim hastalığı nedeniyle güçsüz düştü yürüme zorluğu çekiyor, hastaların kullandığı tekerlekli araç bulsam o aracı acil servise kadar götürmem mümkün değil kısacası polikliniklerle acil servisin arasında hayli mesafe var bırakın hastayı sağlıklı kişilerin bile giderken yorulacağı bir mesafe.

Giriş kattan bir alt kata ineceksiniz büyük büyük labirentlerden geçeceksin ve birkaç kişiye sorarak acile ulaşabilirsin diyelim ulaştın iğneni yaptırdın birde geri döneceksin. Kısacası acil servisin bulunduğu yer muayene teşhis ve tedavi açısından normal görülebilir ancak yaşlı yalnız  ve yol yordam bilmeyenler için  neden hastanenin merkezi bir yerinde mini acil servis olmuyor. Şimdi soralım hastaneyi yapan müteahhit aynı zamanda doktor mu? Acaba.

Hastane yönetimi hizmet için elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışmasına rağmen yapılan bu yanlışlar tüm emekleri siliyor. İktidarın dilinden düşmeyen herkesin bildiği bir söz var yerliyiz milliyiz buna hiçbir sözümüz yok doğrudur ancak çok merak ediyorum, yerli ve milli bir iktidar limanları neden yabancılara veriyor, hadi verdiniz hata yaptınız daha süresi dolmadan aynı limanları yine yabancılara ihalesiz 49 yılığına uzattınız, hata üstüne hatamı yaptınız yoksa bizimle dalgamı geçiyorsunuz yeminle sadece meraktan sordum.

Söylemiştim eşim hayli rahatsız daha uzun yazıp sorunlarınıza ortak olmayı isterdim ancak hiç mecalim yok. Yazımı bir tebessümle noktalamak istiyorum. Son zamlardan sonra hayatımız değişti önce mizah anlayışımız değişti.

Sosyal medyada bir reklam filmi izledim anne oğluna “oğlum sigaraya zam gelmiş içmeyin şunu” deyice delikanlı cevabı yapıştırıyor “Tuvalet kağıdına da zam geldi mıçmıyalım mı?”  tabi son derece haklı.