ONURLANDIK AYDINLANDIK

“Bilge Kişi”

Makamınıza çağırdığınız birinin sorunu dinler, uç istekler yoksa sorunu çözersiniz. O makamda oturmanızın da bir anlamı olur. Bazen gelen vatandaşı dinlediğiniz de ortada bir sorun olmadığını sorun çıkarıldığını anlayınca üzülürsünüz. Şimdiler de böyle şeyler olmuyor artık.

Makama gelen kişi kendisine çıkarılan gereksiz engellerin ortadan kaldırılacağını ve hemen git engelli öğrencini okula yazdır müjdesini beklerken Bilge Kişi nasihat veriyor. Engelli öğrencinin okula nasıl alınacağı değil de nasıl alınmayacağı konusunda ki yol ve yöntemleri anlatıyor ve sonrasında böyle şeyler için gazeteye falan gitmeye gerek yok, biz her zaman buradayız bize gelin diyor. Çok aydınlandık sağol.

PEKİ! SORUN ÇÖZÜLDÜ MÜ?

Hayır, çözülmedi. Bilge Kişi sizin hayatınızı yaşamadığı için zaten sizi anlamadı, belki de anlamak istemedi. Engelli bir çocuğa sahip olmadığı için sizin nasıl duygu ve düşünceler içinde olduğunuzun farkına bile varamadı. Daha da önemlisi sizi ne kadar üzdüğünü bile tam olarak anlayamadı.

Günümüzde bedava olarak  verilen şeylerden biri de nasihattir. En kötüsü de işe yaramayan nasihatler dir. Bizim şu anda nasihate ihtiyacımız yok. Fakat; engelli çocuğun o okula girme isteği var.

Kontenjan dolu, evi yakın olan alınır gibi sıradan geçersiz bahanelerle veliyi sonuç alamadan umutsuzca göndermek hoş bir şey değil. Engelli çocuğa yardım etmek isteyen, sınıf açar, öğretmen bulur, başka öğrencilerin bu okula kayıt olmasını sağlar ve gereken sayıyı tamamlar. Yeter ki! İste. Engelli çocuklarında engelsiz çocuklar kadar okuma hakkı olduğunu unutmayalım lütfen!
/////
MİNYATÜR GEZEGENLER

“Ceres”

Günümüzden 4,6 milyar önce güneş sistemi yaratılırken gezegenlerden ayrılan kaya parçaları uzaya yayıldı. Genellikle kayadan bazen de demirden ve diğer metallerden meydana gelen bu kırılmış gezegenlere Yunancada “yıldızımsı” anlamına gelen asteroit adı verildi.

 Uzaydaki yaygın küre yapısının tersine, asteroitlerin tuhaf şekiller alması kütleleri ile ilgilidir. Gezegenlerin çekirdeğindeki çekim kuvveti kütleyi merkeze doğru çeker. Böylelikle gezegen küre şeklini alır. Fakat gezegenlere göre çok küçük olan asteroitler de kütle çekim kuvveti, asteroitin küre haline gelmesi için yetersiz kalır. Bu yüzden asteroitler kimi zaman patates kimi zamanda çakıl taşına benzer.

Minyatür gezegenler olarak da tanımlanan asteroitler teleskopla belirsiz yıldızlar gibi görünür. Günümüzde henüz 20 bin tanesi uzay literatürüne geçen asteroitlerin en büyük boyutlarda olanı 1000 km. çapındaki “Ceres”dir. Milyarlarca galaksi ve yıldızların yanı sıra bu minik uzay yaratıkları da evrenin derinliklerinde ilahi sanatın başka cilvelerini üzerlerinde yansıtıyorlar. 


NOT: 1*Ceres, Cüce Gezegen; Güneş'e en yakın cüce gezegen ve Mars ile Jüpiter arasında yer alan ana asteroit kuşağındaki en büyük gök cismidir. 1 Ocak 1801'de İtalyan gökbilimci Giuseppe Piazzi tarafından Palermo'da keşfedilmiştir. 

2*Roma mitolojisinde anne sevgisinin ve büyüyen bitkilerin tanrıçası. Ceres (cüce gezegen), bilinen en büyük asteroit.