ÖLÜM ve YAŞAM
“İnce Bir Çizgi”
“Ölüm düşüncesi bende hep yaşam düşüncesiyle birlikte oldu. yaşamdan acıyla tat aldım.” -Charles Baudelaire, Apaçık Yüreğim.
Ölümle yaşam arasında ince bir çizgi var. Hayat devam ederken hiç ummadığınız birinin ani bir ölüm haberini alıyorsunuz. Kimine kalp krizi deniyor, kimi ne trafik kazası. Yakın zamanda bir ağabeyimiz kendi iş yerinde ıslak zemin üzerinde iken elektrik çarpması sonucu vefat etti. Ölümün ne zaman geleceği gerçekten hiç belli değil. Yine üniversite bir hocamızın kalp krizi nedeniyle vefatı duyduğumda çok şaşırmıştım.
Kimin ne zaman nerede ne yaparken öleceği belli değil. Farkında olmadan her gün üzerinde yürüdüğümüz bu çizginin bazen hiç anlamadan sonuna gelinebiliyor. Önemli olan, hayatı ne kadar yaşadığın değil; nasıl yaşadığındır. Yapılması gereken tek şey insanları kendimize engel olarak görmeden, hayatın tadını çıkarmaktır. Yoksa hiçbir yere varamayız. İnsanı ayakta bir diğer unsurda insanı bambaşka yerlere sürükleyen insanın sevdiğidir. Onsuz tek bir anınız olsun istemezsiniz. Balzac’ın bir sözü var. ‘Ne yaparsan yap, nasıl yaşarsan yaşa; ama gülebilmek için birini ağlatma ve çıkarların için hiç kimseyi satma.’ Kendi çıkarlarımız için başkalarını sattığımızda işte o zaman insanlığımızdan çok şey kaybederiz. İnsanlığımızı kaybettiğimiz zaman ise kendimizi kaybederiz. Ne yaparsak yapalım, hayatı nasıl yaşarsak yaşayalım; gittikten sonra geride bizi hatırlatacak bıraktığımız eserler olacaktır. Hayat susmaların içinde sessiz bir sinema gibi akıp gidiyor.Her yol ayrımında birini kaybediyoruz. Ne olursa olsun hayattan ümidimizi kesmeden, umudumuzu yitirmeden yaşamalıyız; yaşarken de yaşatmalıyız…
/////
RUH HALİ
İnsanların ruh halleri zaman zaman değişir, Bazen iyi olur bazen kötü. İşte, bazı insanların ruh hallerinden örnekler:
-Kimseye haber vermeden ve yanıma fazladan bir eşya almadan insanlardan uzak bir noktaya her şeyi bir anda bırakıp gitme isteğim var.
-Üzgünüm, ağlıyorum, korkuyorum, nefes alamıyorum, yalnızlığıma gömüldüm.
-En büyük destekçimi, en yakın arkadaşımı, beni koşulsuz seven birini kaybettim.(Eşimi)
-Kendimi kötü hissediyorum niye bilmiyorum ama içimde büyük bir sıkıntı var atamıyorum. Ağlama isteği var hep içimde, bazen nefes almakta zorlanıyorum ve kendimi çok yorgun hissediyorum.
-İdamını bekleyen mahkum gibiyim.
-Çok yorgun ve sinirliyim. Sorun çözmekten çok yoruldum. Ne konuşasım var ne de dert dinleyesim. Sadece huzur istiyorum artık. Bir parça huzur.
Bu dünyada yaşadığımız sürece sorunlar asla bitmez. Önemli olan bu sorunları aşmaktır. Bazen sorunu yaratan kişinin kendisidir. Bunun için sorunsuz biri olmak ve sorunsuz yaşamak en iyidir. Bazı insanlar hiçbir şeyi kafalarına takmazken, bazılarıda en ufak bir şeyi kafaya takıp sabaha kadar uyumazlar. Ortasını bulmak lazım. Herşeyin azı karar çoğu zarardır. İnsanlar ömür boyunca bazı sıkıntılarla karşılacağını bilmeli ve bunun üstesinden gelmelidir. Öyle herşeye takmayın kafayı, hayat devam ediyor.
Yorum yapın