ÖĞRETMENİN OLTASINA DOMUZ BALIĞI TAKILDI

Yıllar önce uzun süre Afyon İhsaniye Lisesinde birlikte öğretmenlik yaptığımız Kerim Arı'nın oltasına “Domuz Balığı” takıldı. O yıllarda Kerim Hocanın balıkla ilgisi var mıydı? Yok muydu? Hiç hatırlamıyorum. Ancak; emekli olduktan sonra tam bir balık tutkunu oldu. Kerim Arı, Antalya'nın Kemer ilçesi açıklarında avlanırken, o bölgede az rastlanan ve nadir bulunan domuz balığının oltasına ilk kez takıldığı söyledi.

 Balık tutmak için gittiği bölgede özellikle son aylarda farklı türden ve cinsten balıklar görülmeye başlandığını dikkat çeken Kerim Hoca, bir gün öncede Kırlangıç Balığı tuttuğunu ve bu balığın çorbasının çok güzel olduğu belirtti.

 Domuz balığının halk arasındaki adı Çütre’dir ve bu balık genellikle sıcak denizlerde görülür. Denizde çift dolaşan Çütre balıklarından birisini tekli oltayla yakalar ve biraz ağır davranırsanız diğeri keskin dişleriyle misinayı koparıp eşini kurtarır. Lezzetini artırmak için balığı pişirmeden bir saat önce elma sirkesi, sebze tozu, soğan ve domates suyunun bulunduğu bir kapta dinlendirmek gerekir.

//////
HER ŞEYİN SAHTESİ ÇIKTI

Adam matbaa kurmuş, paradan, vize kâğıtlarına kadar her şeyin sahtesini basıyor. İşin ilginç tarafı da alıcı buluyor. Alan memnun, satan memnun. Bu nasıl bir sahtekarlık böyle. Aldı başını gidiyor. Peynirin, balın, yoğurdun, pul biberin sahtesi her yerde satılıyor. Dondurmanın başkenti Kahramanmaraş da bile dondurmanın sahtesini yaptılar. İçinde salep ve keçi sütü var deseler de inanmayın, krema, dondurulmuş yağ çoğu.

Geçtiğimiz günler de İstanbul da yakalanan bir çetenin, piyasaya sürülmek üzere olan yüz binlerce posta pulu, on binlerce çeşitli marka ve şirketlere ait hologram, on binlerce TABDK bandrolü, on binlerce çeşitli ülkelere ait boş vize kâğıtları, üzerinde Atatürk figürü olan işlem görmüş binlerce özel beyaz kâğıt, holografik şeritler, on binlerce sahte Dolar, Euro, Türk Lirası, egzoz pulu, çeşitli bankalara ait teminat mektubu, nüfus cüzdanı, kimlik kartı, yurt dışı ikamet izin belgesi ve pasaport bastığı anlaşıldı ve hepsi yakalandı. Ticarete bakar mısın? Ne kolay para.

Fiyatlar arttıkça, piyasaya at ve eşek etinden yapılan sucuk, eritilmiş çikolata daha bir fazla sürülmeye başladı. Sahte gıdalar her yerde. Fiyatlar zamlandıkça insanlar ucuz ürünlere yöneldi.

Geçtiğimiz gün bir markette iki farklı sucuk fiyatı dikkatimi çekti. Birinin üzerinde dana sucuk, birinin üzerinde de piliç sucuk yazıyordu. İkisin arasında 2.5 lira fiyat farkı vardı ve gramajları da aynı idi. Demek ki, dana sucuk hileli diye düşünmeden edemiyor insan. Alım gücü düşen vatandaş için kemik unu katılmış markasız peynirler, karışık sıvı yağlar, sakatatlı karışık et, yeniden eritilmiş çikolata, at - eşek etli sucuklar, boyalı baharatlar, boyalı çaylar eskisine oranla piyasaya daha da fazla olarak sürüldü.  Kuvvet macunu adı altında viagralı macunlar,  gıda destek ve kozmetik izni ile üretilen ağrı kesici olduğu iddia edilen kremler yüzlerce liraya rahat bir şekilde sosyal medyada satılıyor. Lütfen! Emsalinden ucuz ürün almayalım. Her ucuz ürün doğru ürün değildir. Mümkün olduğu kadarıyla açık alanlardan değil, bildiğimiz yerlerden ambalajlı, kimin tarafından üretildiği belli olan ürünler almalıyız. Kuruyemiş, baharat, bitkisel çayların da hileye açık ürünler olduğunu unutmayalım.