ÖĞRETMEN

Bombayla ölüyor öğretmen.
Milli Eğitim’in bakan yardımcısının cenaze töreninde söylediğine bakın:
“Ayşenur öğretmenimiz eğer ömrü boyunca öğretmenlik yapsa ve ölseydi sadece sınıfındaki öğrencileri onu bilecekti. Ama şimdi Ayşenur öğretmenimiz öyle bir öğretmenlik makamına yükseldi ki bütün millet onu biliyor”
Ne dersiniz buna?
Hiç ölmeyeydi öğretmenimiz de hiç bilmeyeydik biz O’nu.
Ve sadece öğrencileri bilseydi.
Patavatsızlıkta sınır tanımayan bir alemde yaşıyoruz.
Bir zaman da ölen madenciler için “güzel öldüler” diyen bakan vardı.
Hiç konuşmasalar daha iyi.
Gerçekten hiç konuşmasalar.
İşi bilenler işin başında olsa kafi.
Liyakatsizliğin dip vurduğu zamanlar yaşıyoruz.
Dilin kemiği yok.
Yürek sızlatıyorlar.
Bir milletin bilmesi midir önemli olan öğretmeni?
Terör karşısında ölüyorsun daha ötesi var mı?
Öğretmenin dünyası öğrencidir.
Öğrencisinin mutluluğudur, başarısıdır, daha ötesini düşünmez öğretmen.
Ki bu yılın Öğretmenler Günü’nde hepsi buruk aslında.
Mesleğe kariyer sınavı getirildi.
Konu Anayasa Mahkemesi önündeyken paldır küldür bir sınav.
Şimdi artık öğretmen yanında uzman öğretmen ile baş öğretmen mi olacak?..
Milli Eğitim’in yap boz tahtasına dönen ve sayılamayacak kadar çok değişikliğe uğrayan müfredat ve sınav sistemlerini bir kenara koyun, bir meslekteki öğretmenlerin çalışma huzuru bozulmamıştı, o da bozuldu, harika bir öğretmenler günü yaşıyorlar hepsi 2022’de!
Onlarca yıl öğretmenlik yaptıktan sonra biraz fazla maaş için böyle bir ayrıştırmanın gereği var mıydı?
Neyin uzmanlığı?..
Sayısız fakülte, sayısız mezun, sayısız atama bekleyen öğretmen…
Açılmasa o kadar fakülte, o kadar mezun olmayacak, o kadar kalbi kırık atama bekleyen genç eğitimci ordusu yığılmayacaktı.
Bugün Öğretmenler Günü.
Bizi adam eden, bizi biz yapan ve hakları asla ödenmez eli öpülesi öğretmenlerimizin günü.
Kaçı mutlu?
Kaçı eğitim sistemindeki müfredat ve sınav sistemini doğru buluyor?
Kaçı maddi sıkıntı çekmeden sadece mesleğini ifa etmekle mutlu?
Hepsinin tek amacı var.
İyi öğrenciler yetiştirmek.
Ve hepsi öğrencileri için ellerinden geleni yapmanın derdinde.
Bakan yardımcısının söylediklerine bakıyorsunuz…
Çam devirmek mi dersiniz, kaş yapmak isterken göz çıkarmak mı veya patavatsızlığın daniskası mı?
Her haliyle moralsiz öğretmenler.
Neyi ölçtüğü belli olmayan bir sınavla yılların emeğinin test edilmesinin büyük ayıbını bir kenara koyalım da bir de Anayasa Mahkemesi’nden olası bir iptal kararı çıkması halinde ortaya çıkacak karışıklığı düşünün.
Böyle aceleye ne gerek vardı diye sorar insan.
Ve eğitim sistemimiz içinde ne gibi bir faydayı sağlamış olacak meslekteki bu ayrışma?
Akıllı ve eğitim bilimiyle izahı var mı?..
Bir öğretmen konuşmak isterken bir dakika durmayıp kulağıyla oynayan bakanımız var, ötesi var mı?
Bir de “En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretle olur” diyen tek Başöğretmenimiz.
Aradaki uçurumu görüyor musunuz?
Velhasıl…
Buruk 24 Kasımların bir yenisindeyiz.
Tüm öğretmenlerimizin hepsinin özel günlerini her şeye rağmen kutluyoruz. 
Saygıyla, sevgiyle ellerinden öpüyoruz hayatta olanların…. 
Rahmet ve minnetle anıyoruz bu diyardan, öğrencilerinin kalplerinde sonsuzluğa yol alanların.