NİHAYET EMELLERİNE NAİL OLDULAR

AKP İstanbul’u kaybetmeyi bir türlü içlerine sindiremediler.  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nu bir türlü kabullenemediler. Belediye seçimlerinde seçimi kazandı. AKP seçime itiraz etti. Seçim yenilendi. Yenilenen seçimde fark daha da arttı. Seçmen yenilenen seçimde AKP ye iyi bir ders verdi. Kendilerinin kazanacağından emin idiler. Fakat fark çok arttı.  Seçmen öyle olmaz böyle olur dercesine farkı daha da artırdı. Ekrem İmamoğlu, İstanbul büyükşehir belediye başkanı seçildi. Bu seferde mecliste çoğunluk bizde çalıştırmayız dediler. Bu vatandaşa hizmet değil. Hizmeti engellemektir. Seçimler ne için yapılıyor. Vatandaşa hizmet için yapılmıyor mu? Ben olmadım vatandaşa hizmet yok diyerek. Vatandaşı cezalandırmaya kalmak hangi demokraside var. Böyle düşünüp böyle hareket eden. Türkiye’den başka hiçbir devlet yoktur. Ekrem İmamoğlu’nu çalıştırmamak için ellerinden geleni yaptılar. Belediyeye şu kadar terörist aldı gibi aslı astarı olmayan şeylerle belediye başkanını yıpratmaya çalıştırdılar. Her tarafta engellemeye çalıştılar. İmamoğlu’na içişleri bakanı neler söylemedi. Fakat söylenenlerin hepsi çamur at izi kalasın nitelikteki sözlerdi. Baktılar hiç bir şeyle hakkından gelemiyorlar. Seçim kurulu üyelerine hakaretten dava açtılar.  Ekrem İmamoğlu seçim kurulu üyelerine hakaretten yargılandığı mahkeme kararını verdi. Mahkeme 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırıldı. Ve siyaset yasağı cezası da verildi. Yani Ekrem İmamoğlu’nun siyasi hayatını bitirmiş oldular. Bu ceza ile emellerine ulaştılar.  Tabii bu bir mahkemenin verdiği karardır. Bunun anayasa mahkemesi var temyizi var. Avrupa İnsan hakları mahkemesi (AİHM) var. Şimdilik iktidar amacına ulaşmıştırlar. Fakat filmin sonu nasıl biteceği belli değil. İçişleri bakanı Süleyman Soylu devamlı Ekrem İmamoğlu ile uğraşıyordu. Bu büyük şehir belediye başkanını çalıştırmamak ve çalışmalarını engellemek için her türlü yalana başvurdular. Cumhurbaşkanı dahi çalıştırmamak için kendi meclis üyelerine talimat dahi verdi. Meclis üyeliklerinde çoğunluk bizde biz gerekeni yaparız dediler. Bunlar sözde halka hizmeti hakka hizmet olarak görürler. Hizmetleri engellemeden de asla vazgeçmezler. Ülkeye hizmet etmekte bencillik olmaz. Milletin arzu ve isteklerini yerine getirebilmek önemlidir. Ben varsam hizmet var. Ben yoksam hizmet yok demek insan onuruna uygun değildir.  Fakat şu Ekrem İmamoğlu’na yapılanların İstanbul halkı unutmayacaktır. AKP her geçen gün kan kaybetmeye devam ediyor. Kafasını aşağı doğru dikti. Devamlı aşağı doğru gidiyor. Ekonomi artık konuşulmaktan çıktı. Ne olduğu ve ne olacağı belli olmayan karanlık bir tünele girdi. Bu karanlık tünelden nasıl çıkacağımızı. İktidar cephesin den bilen biriside yok. Maliye bakanı Nebati bey milletle dalga geçiyor. EYT kelimesini hiç duymamış ve ne olduğunu bilmiyormuş gibi davranıyor. Sanki bu EYT’yi hiç duymamış ve bu kelimeyi hiç görmemiş gibi hareket ederek milletle kafa buluyor. Artık iktidarın millete verecek bir şeyi kalmamıştır. Çünkü millet nezdinde itibarını ve güvenini kaybetmiştir. Millet artık iktidarın söylediklerine inanmıyor. Güvenini kaybeden iktidarların. Toparlanmaları çok zordur. İktidar kolay kolay toparlanamaz. İbrahim Tatlıses’den medet bekleyen bir iktidardan ne beklenir ki?  Saygılarımla. 

Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu demokratım siyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!