“Tescilli Binalar Onarılıyor.”

Tescilli binalar nihayet onarılıp, Balıkesir Kültürüne kazandırılıyor. Şehrimizin en önemli problemlerinden biri geçmişten bize miras kalan bu tarihi binaların korunmaması idi. Büyükşehir Belediyesi, büyük bir projeye imza attı ve özellikle Aygören Mahallesinde bulunan bu evleri yeniden kazanımı sağladı. Eskinin korunması gerçekten çok önemli. Ne demişler eskiyi muhafaza, yeniyi inşa et.

Balıkesir’de uzun yıllardan beri bu konu her türlü platformda dile getiriliyordu. Uzun tamirat bekleyen bu binaların birçoğu tescilli değil. Tescilli olmayan binalarda yıkılıyor. Burada en önemli olay ise, bu binaların madde bağımlıların meskeni olmaktan çıkarılıp, kurtarılması. U binalar kent estetiğini bozduğu gibi çevresel kirlilikte oluşturuyordu.

Yeniden yapılan bu tarihi binaların bir çoğunun sahibi Milli Emlak ve Büyükşehir Belediyesi de buraları onarıyor. Onarılan bu binalar önceden yapılan anlaşmalarla bazı derneklere verilmiş. Bu binalar istenilen şekilde tasarruf sağlanabilir bir sorun yok. Ancak; onarılan binalar halkın ziyaretine açık olmalıdır. Merak eden kişiler bu binaları gezip, eski günlerde Balıkesirlilerin nasıl evlerde oturduklarını bilmelidir.

/////
BALIKESİR DÜZENLİ BİR ŞEHİR Mİ?

İçinde yaşadığımız bu şehrin çok düzenli olduğu söylenemez. Eski mahalleler tam bir karmaşa. Buralarda nasıl bir yapılanma varsa, yeni yapılanlar binalar da bire bir eskin binanın aynı yerine yapılıyor ve sokak veya cadde de bir genişleme olmuyor. Bununla ilgili Balıkesir Lisesi civarında yapılan yeni yapıları örnek verebilirim. Bir şehir planında kesinlikle bir düzen olmalıdır. Balıkesir de bunu görmek mümkün değil. Bakıyorsun 4 kat, bir bakıyorsun yanındaki bina 5 kat. İnsanoğlu simetri sever. Kargacık burgacık kimi uzun kimi kısa bina karmaşasından hoşlanmaz. Binaların boyları, mimari yapıları aynı olmalıdır. Şunu belirtmek isterim ki, şehrimizde bazı tarihi geçmişi olan, hikayesi olan binalar acımasızca yıkılmıştır. Bunların benzerlerinin yapılacağı söz verildiği halde gerçekleştirilmemiştir.

AVM KÜLTÜRÜ

Alışveriş Merkezi Kültürü öncelikle mahalleri yok etti. Şehir planlaması yapılırken bir meydan düşünülür ve bu merkez olarak alınır. Caddeler, sokaklar bu meydana çıkar, bir dairesellik vardır. AVM’ler bunu yok etti. Sevdiğimiz, içinde olmak istediğimiz caddeleri bir düşünelim. Bu caddelerde yürüyüş hizasında marketler, kafeler, mağazalar, kitapçılar görürürüz. Hemen üst katlarda ofisler, apartman daireleri vardır… Örneğin: Milli Kuvvetler Caddesi. Şehrimizde Milli Kuvvetler Caddesinden başka bir-iki cadde daha sayılabilir o kadar işte. Başka var mı? Yok.  Yerel hiçbir butiğin, manavın, kasabın, kitapevinin, kafenin yer bulamadığı, komşuluk ve mahalle sakinliğinin o sıcak ilişkisinin müşteri eksenli olmadığı AVM’ler hayatımıza girdi. Böyle giderse bizi biz yapan, bizi diğer kültürlerden ayrıcalıklı kılan bütün güzelliklerimizi kaybetmiş olacağız.

Balıkesir maalesef daha mimari bir tarzı yoktur ve öncelikle yerel bir mimari tarz belirlenmelidir. Yürüyüş ve bisiklet yollarımız henüz yeterli değildir. Balıkesir yaya odaklı bir şehir olabilir. Öncelikli olarak Milli Kuvvetler Caddesi yaya trafiğine kapatılabilir.

Komşularımızın bizi kolladığı, çocuklarımıza tüm mahallenin sahip çıktığı, yürüyerek hayatımızı devam ettirebildiğimiz ve sokakları cıvıl cıvıl olan, hayat kokan bir Balıkesir hayal etmek ve bunu gerçekleştirmek… Neden olmasın ki…