NEDİR BU GİTME GELME MESELESİ?

4-5 Gündür bir gitme gelme meselesi tartışılıyor. Birisi gidecek olanlar gitsin. Yerleri gelenlerle doldurulur, boş kalmaz diyor. Bir diğeri gidişleri olsun dönüşleri olmasın diyor.  Bu söylemlere bir anlam verebiliyor musunuz? Kim gidecek kim gelecek? Doktorlar için söylenen bir söylemdi.  Doktorların dış ülkelere gidecekleri söylenince. İktidar gideceklerse gitsinler dedi. Bu söylem düzeltilmeye çalışıldı. Özel hastaneye gitmelerinden bahsedildi dendi. Fakat ok yaydan çıkmıştı. Aynen öyle oldu. Dış ülkelere gidiş olduğu teyit edildi. Bu söylemin üzerine doktorlar adete kovuluyormuş gibi anlam çıkarıldı. Doktorlar hiçbir yere gitmiyoruz diye eylem yaptı. Siz misiniz eylen yapan. Polis hemen müdahale etti. Toplumların fikirlerini beyan etmesi neden suç olsun. İnsanlar fikirlerini söyleyemeyecek mi? Nerede kaldı fikir özgürlüğü. Demokratik bir ülkede fikir özgürlüğü kısıtlanamaz. Her ne kadar iktidar demokrasiyi rafa kaldırdı ise de? Kanunen demokrasi yürürlüktedir. Gerçi iktidar iktidara geldiğinde. Şöyle bir söylemde bulunmuştu? “Demokrasi bizim için amaç değil. Bir araçtır. İstediğimiz istasyona geldiğimizde. Demokrasi treninden ineriz” denilmişti. Siz istediğiniz istasyona geldiniz de?  Bu demokrasi treninden sessiz sedasız indiniz mi? Şayet öyle ise demokrasiyi ancak rafa kardırmışsınızdır. Kanunen demokrasi yürürlükte sayılır. Siz yetkiyi bu milletten almadınız mı? Millet bu yetkiyi verdi ise. Bu demokrasinin kaldırılmasını da size yetkiyi veren millete sormanız gerekmez mi?  Çünkü bir rejim değişikliği söz konusu. Milletin istemediği başka bir rejimi millete dayatma ile getirmeyi dayatamazsınız. Doktorlar gitmeyeceklerini beyan etmek için bir toplantı ile millete açıklamak istediler. Hemen güvenlik güçleri karşılarına dikildi. Ve yaşlı bir doktor hırpalandı. Büyüklere saygı, küçüklere sevgi nerede kaldı. Af edersiniz ben andımızdaki söylemi dile getirmişim. Artık sokağa çıkanlar için. Büyüğün, küçüğün, kadının, erkeğin, ihtiyarın, gencin, hatta çocukların bile ayırt edilmediği bir dönem yaşıyoruz. Nedir? Bu milletten korkunuz mu var? Bu millet vatanına milletine saygılıdır. Korkacağınız toplumu siz bileceksiniz. 15 Temmuz’u yapanları unutmayın. İktidara en yakın olanlar. Hatta milli ordumuza birlikte kumpas kurduklarınızı unutmayın. Şimdide yine onlar gibi çok samimi ve aranızdan suyun sızmadığı kişilerin olduğu iddiaları var. Siz korkacaksanız işte size en yakın olanlardan korkun. Bu Türk milletini sevmeseniz de.  Bu millet vatanını milletini çok seven her türlü cefaya katlanan bir millettir. İşte Avrupa ülkeleri böyle bir millete sahip olamadıkları için. Sizi değil. Bu Türk milletini kıskanıyor.  Kimlerin gideceği belli değil. İktidar her ne kadar. O söylemini geri aldı ise de yine millet nezdinde bir yara açmış durumdadır. İktidarın küçük ortağı ise. Kimden bahsettiği kesin olmamakla birlikte. Gidişleri olsun dönüşleri olmasın temennisinde bulundu. Fakat kimlere hitaben söylendiği belli değil. Ancak söyleyenin kafasında kimin gitmesi isteniyorsa onlar vardır. Bu milleti ülkeden kovmak o kadar kolay değildir. Bu topraklar bu milletin atalarının kanı ile sulanmıştır. Onun için bu ülkeden kimseyi gönderemezsiniz. Şayet sizin gitmek gibi bir niyetiniz varsa? Siz bilirsiniz. Milletin kafasını böyle karıştırarak gündemi değiştirmeyin. Yapılan zamları ve yapılacakları unutmalarını beklemeyin. Bazı şeylerde biraz indirim yapıyorsunuz. Yemin ediyorum. Vatandaş inanmıyor. Birinde indirim yapıyorlar. Öbür taraftan iki şeye zam yapıyorlar. Şu sigaraya zam yapmakla yabancıları kazandırıyorsunuz. Vergiden üç beş kuruş para alacağız diye. Yabancıları zengin ediyorsunuz.  Piyasadaki bütün sigaralar yabancı marka sigara. Yerlilere ne oldu diye soran bir Allah’ın kulu yok. Milli olan neyimiz varsa satıldı. Satılmaya devam ediliyor. Artık sıra zeytini bitirmeye geldi. Zeytin alanları imara açılacak. Buyurun zeytin için cenaze namazına. Bu zeytin bölgeleri bir doğa hazinesidir. İşte bu doğa hazinesini de öldürüyorsun. Saygılarımla. Türkiye laiktir, laik kalacaktır.