NASIL ZENGİN OLAMADIM?
İnsanlar genellikle nasıl zengin olduğunu anlatır. Bende “Nasıl Zengin Olamadım?” başlıklı bir yazı yazmak istedim ve araştırdım. Bu başlığın aynısı ile bir kitap yazılmış. Kitabın yazarı ise Hakan Okay. Yazar, kitabında satış ve pazarlama anılarını hata kültürü ile değerlendirilmiş.
Benim yazacaklarım ise biraz daha farklı olacak. Günümüzde bazı insanlar çok çalışıyor, didiniyor ama bir türlü zengin olamıyor.
Peki! Bu insanlar nerede yanlış yapıyor?
Herhangi bir şeyin varlık mı yoksa yükümlülük mü olduğunu anlamak çok kolaydır. O şey eğer size para kazandırıyorsa varlık, para harcattırıyorsa da yükümlülüktür. Sahip olduğumuzu sandığımız pek çok şey aslında bizler için bir varlık değil yükümlülüktür. Kullandığınız araba size para kazandırmıyorsa, tam tersine onun giderleri için siz para harcıyorsanız o araba sizin için bir varlık değil yükümlülüktür.
Edremit Körfezindeki yazlığınıza yılda sadece iki ay gidiyorsunuz ama 12 ay boyunca aidat ödeyip masraf yapıyorsunuz o yazlık sizin varlığınız değil yükümlülüğünüzdür.
Size para kazandıran şeylerse sizin varlığınızdır.
Ne zaman ki sahip olduğunuz şeyler size para kazandırır işte o zaman onlar varlığa dönüşür. Mesela yazlığınızı kiraya verseniz ya da yazlık almak yerine tüm yıl kiraya verebileceğiniz bir hatta iki daireye sahip olsanız o daireler sizin için bir varlığa dönüşecektir ve oradan kazandığınız parayla yazları istediğiniz herhangi bir yerde tatil yapabilirsiniz.
Çocukların okul taksiti, evin ve yazlığın aidatı, üye olunan spor salonunun aidatı, alınan kredi borçları vs. bunların hepsi çarkın içinde koşmamız için yeterince güçlü sebeplerdir. Ne kadar kazanırsak kazanalım sistem otomatik olarak yükümlülükleri arttırmakta ve biz daha çok koşmak zorunda kalmaktayız. Her yeni gelir düzeyi beraberinde yeni bir yaşam standardını getirmekte. Üstelik o gelir düzeyine uygun yaşamadığınız da toplum sizi sistemin dışına itmektedir. Gelir düzeyimiz azıcık artar artmaz ilk iş yeni bir cep telefonu taksitine gireriz ve bu süreç, gelirimiz arttıkça araba yenilemeye, yat almaya hatta uzaya çıkmaya kadar varabilir. Global ölçekte serveti 10 milyon doların üzerinde olan kişiler zengin olarak tanımlanmaktadır ama bence zengin olmak istediğin standartlarda yaşarken maddi açıdan çalışmak zorunluluğu duymamaktır. Bu açıdan baktığımda şahsen Türkiye ölçeğinde 1 milyon dolarlık bir servet ve bunun getireceği aylık ortalama 20-25 bin liralık pasif gelir, bekar bir insan için zenginliğin tanımı olarak değerlendirilebilir ama bu konu da özneldir ve kişiden kişiye değişir. Kimi için bu paranın yarısı bile muhteşemken kimi 10 milyon dolarlık servetle de kendini mutlu hissedemeyebilir.
Bir söz daha: İnsanın yaptığı en iyi yatırım kendisine yaptığı yatırımdır. O yüzden kiraya verebileceğiniz bir ev daha almadan önce çocuğunuza iyi bir eğitim aldırmanız onun geleceğini kurtarmanızdır. Zenginlik kişinin kendindedir, kendini zengin hissediyorsan sorun da yoktur.Bütün bunların dengesini en iyi şekilde kuracağınız bol varlıklı günler dilerim…
Yorum yapın