MERMİ YAKALAYAN PİLOT
I. Dünya Savaşı’nda, yerden 2 km. yükseklikte uçmakta olan bir Fransız pilotu, yüzünde bir sinek dolaştığını sanarak elini yüzüne götürür. Yüzünde, sinek yerine sert bir şey yakalar. Pilot yakaladığı şeye bakınca gözlerine inanamaz:
“Bu, Almanların aşağıdan attıkları kurşunlardan biriydi.”
Bu şöyle olmuştur: Kurşun namludan 800 m/saniye hızla çıkar. Yolculuğunun sonunda hızı 40 m/saniyeye kadar düşer. Bu anda uçağın hızı da 40 m/saniye olduğundan, kurşun uçağa göre hareketsiz durumdadır ve bu sebeple pilot onu eliyle yakalayabilir. Bilim ve Teknik-174
/////
TÜRK ÇAYI
Amerikalı hikâye yazarı Katharine Branning’nin “Yes, I Would Love Another Glass of Tea” isimli kitabı “Bir Bardak Daha Çay İstiyorum” ismiyle Türkçeye çevrildi.
Branning, Türk çayını şöyle anlatır:
“Türk çayı, kırmızıdır: Tıpkı, her vatansever Türk’ün damarlarından akan kan gibi… Tıpkı, göklerde dalgalanan bayrakları gibi… Eşsiz güzellikte olan halılarındaki kırmızı yün gibi… Tıpkı, ilkbaharda açan ateş kırmızısı lâleler gibi...
Türk çayı sıcaktır: Anadolu topraklarını ısıtan Güneş gibi. İçinizi ısıtan yemekleri, şehirleri, spor takımları, Türklerin hayatlarının her an yaşama sevinci gibi...
Türk çayı sadedir: Sütle beraber içilmez. Berraktır; tıpkı, bir Türk’ün yüzü gibi… Her zaman anlaşılabilir, bir şey saklamaz, Türklerin komşularına gösterdikleri kalpleri gibi...
Türk çayı, arkadaş canlısıdır: O, hiçbir zaman yalnız içilmez. İllâ ki, yanınızda biri olmalıdır. Eğer bir Türk sizinle arkadaş olmak istiyorsa ilk teklif edeceği şeydir çay...
Türk çayı barışçıldır: Bir bardak çay, nereye giderseniz gidin, size ikram edilir. Evlerde ve işyerlerinde ikram edildiğinde, bir barış mesajını da size taşır...
Mevlana hazretlerini hatırlatır:
“Gelin tanış olalım; yavaş yavaş bu çayı içer gibi… Gel şu günün hayhuyunu bir kenara koyalım; birbirimizi tanıyalım. Gel bir bardak çay paylaşalım. Belki ısınırız onunla ve arkadaşlığımız doğar. Gel hayatı ısıtalım!”
Yorum yapın