MECLİSTE KAÇ PARTİ VAR?

Kimsenin aklına gelmeyecek bir rakam. Tam tamına TBMM’de 14 partinin milletvekili var.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekilleri Dağılımı Şöyle: Adalet ve Kalkınma Partisi 286 milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi 135 milletvekili, Halkların Demokratik Partisi 56 milletvekili, Milliyetçi Hareket Partisi 48 milletvekili, İYİ Parti 36 milletvekili, Türkiye İşçi Partisi 4 milletvekili, Memleket Partisi 3 milletvekili, Demokrat Parti 2 milletvekili, Zafer Partisi 2 milletvekili, Büyük Birlik Partisi 1 milletvekili, Demokrasi ve Atılım Partisi 1 milletvekili, Demokratik Bölgeler Partisi 1 milletvekili, Saadet Partisi 1 milletvekili, Yenilik Partisi 1 milletvekili,  Bağımsız 5 milletvekili olmak üzere toplam 582 milletvekili var.

/////
ÖTENAZİ

İslam dinine göre, kişinin kendi canına kıyması (intihar) haramdır. Tıbbî verilere göre, yaşama ümidi kalmamış veya şiddetli acılar hisseden bir insanın, hayatına bir başkası eliyle son verdirmesi demek olan ötenazi, talepte bulunan kişi açısından intihar, bunu uygulayan açısından cinayettir.

Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler!... Kendinizi öldürmeyin Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir. Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe atacağız; bu ise Allah’a çok kolaydır.” (Nisâ, 4/29-30), “…Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. Allah, bunları size düşünesiniz diye söylemektedir.” (En’am, 6/151) buyurulmuştur. Peygamberimiz (s.a.s.), acı ve sıkıntılardan dolayı ölümün temenni edilmemesini istemiştir (Buhârî, Merdâ, 19). Temennisi bile yasak olan bir işi gerçekleştirmek elbette büyük bir cürüm olur. Bu deliller de gösteriyor ki, Allah’ın emanet ettiği cana haklı bir gerekçe olmadan kıymak asla caiz değildir. Çünkü bu, hem Allah’ın koyduğu sınırları çiğnemek hem de O’nun takdirine karşı isyan anlamına gelir (Tahtâvî, Hâşiye, 602).

Çekilen dertler ve acılar, müminin günahları için kefarettir. Üstelik bugün, yaşamından ümit kesilen hasta için hızla gelişen tıpta yeni bir tedavi imkânının ortaya çıkması, ihtimal dışı değildir.

Pasif ötenazi

Pasif ötenazi, “tıbben iyileşmesi mümkün görünmeyen bir hastanın bir müddet daha yaşamasını sağlayan yaşam destekleyici tedavilerin sona erdirilerek hastanın ölüme terk edilmesi” şeklinde tanımlanmaktadır. Pasif ötenazi hastanın rızasına bağlı olarak istemli olabileceği gibi, istemsiz de olabilir. İslam’a göre hayat, insana bahşedilen ve korunması gereken büyük bir emanettir. Bu yüzden “canın korunması”, vazgeçilmez hak ve değerlerin (zaruriyyât-ı hamse) başında gelmekte olup aynı zamanda dinî bir sorumluluktur. Hastalıklara çare aranması ve tedavi cihetine gidilmesi bu sorumluluğun bir gereğidir. Bu itibarla tedavi olmadığı takdirde canını veya bir organını kaybetmesi konusunda zann-ı galip bulunan bir kimsenin tedaviyi reddetmesi ya da bu durumda olan kişiye gereken tedavinin uygulanmaması caiz değildir.