MAZERETİM VAR

Mazeret insan hayatında önemli bir yer tutar. Bazen mazeretler bizi ele geçirir ve hayatımızı yönetmeye başlar. Etrafınıza bir bakın. Her zaman her şey için mazeret üreten birçok insan var. İyi oynadık, kazanamadık. Seyircimiz bizi desteklemedi. Hakem karşı tarafı tuttu. Penaltımızı da vermedi. Goller hep karambolden geldi. Şansımız yoktu. İyi oynayan taraf bizdik, onlar kazandı. Maç bitmiş arkadaşım. Mazeretleri sıralasan ne olacak. Sonuçta yenilmişsin.

Mazeretin ne faydası olur ki. İşte hayatımız boyunca kaçırdığımız fırsatlar da tıpkı kaybedilen bir maç gibidir. Bunun için kendimizi mazeretlerin insafına bırakmamalıyız ve mazeretlere sığınmamalıyız. Başarıya odaklanmalı ve başarılı olmak için çalışmalıyız. Başarıya ulaşamadığımız anlarda da ümitsizliğe kapılmamalıyız. Her zaman başka fırsatlar doğar. Bazen yenilmek veya başarısız olmak kaderdir, öyle olması gerekiyordur. Kişi her zaman başarılı olmak için fırsat kollamalıdır. Hayat hiçbir zaman dümdüz bir çizgi üzerinde gitmez. İniş ve çıkışları vardır. Geceden sonra gündüz, kıştan sonra bahar mutlaka gelir. Çalışan dürüst insan eninde sonunda kazanır.

“Başarılı insanların hayatlarını incelediğinizde şunu keşfedeceksiniz: Sıradan bir insanın öne sürdüğü tüm bahaneler, başarılı insanlar tarafından da ileri sürülebilecekken sürülmemiştir.”David J. Schwartz

Şunu unutmayalım. Sürekli mazeretlere sığınmak zamanla seni hayal ve hedeflerinden uzaklaştıran ciddi bir alışkanlığa dönüşebilir. Haydi! bırakın mazeret üretmeyi ve kendinize bir şans yaratın. İyi şanslar.

DÜNYA ALDATIR
Dünya hayatına dalan insan eninde sonunda pişman olur. Dünya sen öldükten sonra da kıyamete kadar dönmeye devam edecektir. Dünya eğlence, yeme , içme yeri değildir. Yaşanan yıllar su gibi geçer ve dört kolluya binersin. Dünya bedenleri yıpratır. Dünya geçici bir yerdir. Öldüğünde gittiğin yer ise sonsuza kadar kalacağın yerdir. Dünyaya düşkün olmamak gerekir. Bu dünyada yaşarken öbür dünya içinde hazırlık yapmak ve dini kurallara uymak gerekir.