LGBT
LGBT ve buna benzer kuruluşlar “insan hakları, özgürlük” gibi masum isteklerle ortaya çıkıp sapkınlıklarını örtbas etmeye çalışıyorlar. Bununla kalmıyorlar bu sapkınlıkları için eylem bile yapıyorlar. Toplumu düzenleyen sosyal davranış kurallarının en önemlilerinden biri de “ahlak kurallarıdır.” Toplumun iffet, haya ve ahlak perdesini parçalamayı hedefleyen aileyi ve bireyleri bozmaya yönelik hareketlerde bulunan bu tip kuruluşların yaptıkları desteklenmemeli ve devlet tarafından takip edilmelidir.
Türk toplumu olarak bizlerin özellikle dini, milli ve ahlaki değerlerimize karşı çıkan, alay eden kişi ve kuruluşlar karşısında dimdik ayakta durmamız gerekir. Bu tip olaylar karşısında umursamaz bir tavır sergilemek milli değerlerimiz ve milli güvenliğimiz yara alır.
1999 yılının Kasım ayı sonların da Fransa'nın Paris şehrinde idim. Paris’in ünlü Şanzelize Caddesinde yürürken polislerin yolları kapattığını ve tedbir aldığını gördüm. Bunun sebebi ise 15 dakika sonra başlayacak gösteri yürüyüşü imiş. Yürüyüş başladığında yürüyenlere tepki gösterenler oldu. Bu yürüyüşü yapanlar ise, erkek erkeğe evlenmek isteyenler ve onlara destek verenler miş. Ben bunu öğrenince çok şaşırmıştım. Ertesi günde kendilerine “Asil Fransızlar” adını veren büyük bir toplulukta aynı yerde ve aynı saatte yürüyüş yaptı. Bu kişiler erkek erkeğe ve kadın kadına evlenmeye karşı olduklarını açıkladılar ve halktan da büyük bir destek aldılar.
Şu anda 2022 yılındayız ve günümüz de üzülerek söylüyorum ki, LGBT ve benzeri kuruluşlar toplumumuzun bozulmasına yardımcı oluyorlar. Yangın bizim evde değil diyenler en azından yangının dumanına maruz kalacaklarını unutmamalıdır. Onursuzluk üzerine kurulu bir düzen ve hayat isteyen bu kuruluşlar onur yazan maskelerle yüzlerini örtmeye çalışmaktadır.
Bu örgülerin çalışmalarını küçümsememek gerekir. Küçük örgütler örgütlenmemiş olan kalabalıklar arasında önemli ölümcül yaralar açabilirler. Kaldı ki, LGBT lobisi dünya çapında örgütlenmiş ve birbirini destekleyen güçlü ve zehirli ağa dönüşmüştür.
Din, ahlak, bayrak, namus ve vatan gibi değerlerimiz uğruna canını veren, kanını döken aziz şehitlerimizin ve şanlı ecdadımızın ruhlarını incittirmemek ise hepimizin görevidir. Bunun için sivil toplum kuruluşlarını, sağduyu sahiplerini bu konuda duyarlı ve tepkili olmaya davet ediyorum. Artık bu LGBT gibi kuruluşlarla mücadele etme vakti gelmiştir, meydan boş değildir.
/////
ZEYTİN PARK İSTİYORUZ
Balıkesir'in ilçeleri zeytin ağaçları ile dolu. Bu ilçelerden birinde Zeytin Park kurulabilir. Vakıflara ait uygun bir yer yoksa atıl vaziyette duran bir zeytinlik satın alınabilir ve burası düzenlenerek Zeytin Park’a dönüştürülebilir. Böylelikle halk hem zeytin ve zeytin ağacını tanır, hem de park da eğlenir, dinlenir. Asırlık zeytin ağaçları korunarak doğal bir park haline getirilir ve örnek olarak da gösterilir.
Park içinde, çocuk oyun alanları, bisiklet yolları, yürüyüş yolları, dinlenme alanları, cafelerin yer aldığı ticari alanları yapılabilir. Böylelikle ilimizin zeytinciliği ön plana çıkarılmış olur. Ayrıca, Zeytin Park’a, “Zeytin Anıtı” dikilerek zenginleştirilebilir.
Bu işi en güzel yapacak olan kurum ise elbette, Balıkesir Büyükşehir Belediyesidir.
Yorum yapın