LEYLEKLER NEDEN GÖÇ EDİYOR?

Sadece leylekler değil, kuşların birçoğu göç ediyor. Kuşları göçe zorlayan sebeplerin başında soğuktan kaçmak ve besin bulmak gibi nedenler olduğu düşünülse de; bunlar birçok sebebin sadece bir kısmı. Çünkü çoğu, gerekli besin ve elverişli iklim şartlarına sahip bölgelerden çok daha uzağa yolculuk yapıyorlar. Anadolu sadece medeniyetler için değil, hayvanlar için de bir köprü görevi görüyor. Bahar ve yaz aylarını Avrupa ve İskandinav ülkelerinde geçiren göçmen kuşlar, ağustos ayından itibaren kışı geçirmek üzere Afrika ve Uzakdoğu’ya doğru göç etmeye başlıyorlar. Mart ayından itibaren göçmen kuşların konaklama ve geçiş yeri haline gelen Anadolu bu dönemde yaklaşık 5 milyar göçmen kuşa ev sahipliği yapıyor. Leylekleri, göç sırasında besin azlığı, avcılık, çevre kirliliği gibi pek çok tehlike bekliyor. Yorucu ve tehlikeli olan göçü gerçekleştirmek üzere, binlerce yıldır birbirinden ilginç pek çok yetenek geliştirmişler. Yapılan araştırmalar kuşların gündüz güneşe, gece ise ay ve yıldızlara göre uçacakları yönü tayin edebildiklerini gösteriyor. Kuşların çoğu gibi leylekler de gündüz vakti güneşe göre hareket ediyorlar. Göçmen kuşlar, bu doğal pusulalarından göç esnasında en yüksek biçimde faydalanıyorlar. Dünyanın manyetik alanının kuvvet çizgilerine göre kendi konumlarını tespit ederek doğru yönü buluyorlar. Kafalarının içindeki bu pusula sayesinde kapalı havalarda da yollarını kaybetmiyorlar. Bulutlu bir günde bile yönlerini şaşırmıyorlar. Kuşların yönlerini koku alarak da bulabildikleri ortaya çıkarılmış. Havadaki zerrecikleri algılıyorlar ve bunlar yardımıyla yer tespiti yapabiliyorlar.
LEYLEKLERLE İLGİLİ İNANIŞ
İlkbaharın habercisi leylekler, özellikle Türkiye’de en sevilen hayvanlardan biri. Öyle ki, leyleği havada görenlerin o yıl çok seyahat edeceğine, evinin çatısına leylek konanların da yakın zamanda ev sahibi olacağına inanılıyor. Bu inanışların içinde en ilginç olanı  ise yeni doğan bebekleri ailelerine getirmeleri. Bu durum tarih boyunca çeşitli efsanelerin konusu olmuştur. 19. yüzyılda Hans Christian Andersen’in “Leylekler” adlı masalıyla popüler hale gelen bu efsanenin çıkış yeri Avrupa olmasına rağmen, Filipinler’den Güney Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyaya yayılmış durumdadır.

/////

YAŞAMA SÜRESİ YÜKSELİYOR

Birleşmiş Milletler’in 1990 yılında aldığı kararla 1 Ekim, Dünya Yaşlılar Günü ilân edildi. Gelişmekte olan ülkelerde hızla artan, dünya nüfusunun %9.4’e denk gelen yaşlı nüfusun, 2050 yılına kadar %22’ye yükseleceği tahmin ediliyor. Türkiye’de yaşlı nüfus oranı %9.2 civarında, 2023’te %10,2 olması hesaplanıyor. Türkiye’de yaşlı nüfusun en yoğun olduğu il sırası Sinop, Kastamonu ve Artvin, yaşlı nüfus oranı en düşük iller Şırnak, Hakkari ve Şanlıurfa. Türkiye’de tek başına yaşayan yaşlı sayısı ise 1.5 milyon civarındadır. 65 yaş ve üzeri nüfusta Monako %34.1, Japonya %28,8 ve Almanya %22.7 ile başı çekiyor. Yaşlı nüfus oranı en düşük ülkeler ise Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Somali.
Dünya nüfusunun %59,6’sı (4,54 milyar) Asya’da, %16,9’u (1,3 milyar) Afrika’da, %9,7’si Avrupa’da (742 milyon), %8,5’i (652 milyon) Latin Amerika ve Karayipler’de ve kalan %5,3’ü (404 milyon) de Kuzey Amerika ve Okyanusya’da yaşıyor. Dünyada ortalama hayat süresi, erkeklerde 70, kadınlarda 74 yıldır.