KULAĞIMIN DUYDUĞU
Yapım gereği çok gezen biri değilim ancak eve kapanıp hiçbir yere çıkmıyorum anlamına gelmesin eş dost ziyaretleri ve zaman zaman alışverişe çıkıyorum. Bu küçük gezilerde bile vatandaşların sohbetleri benim dağarcığıma çok şey katıyor ve ülkede neler olup bittiğini daha iyi anlayabiliyorum. Bir örnek vermem gerekirse ve kiramızı yatırmak için banka kuyruğunda sıramı beklerken benim arkamda bulunan iki bayan kendi aralarında konuşuyor, duydun mu Maliye Bakanı bitersek hep beraber biteriz demiş sanki paraları yerken hep beraber yedik yaptıkları beceriksizliğin faturasını halka yüklüyorlar deyince arkadaşı şöyle yanıt veriyor, haberin var mı simit beş lira olmuş hani çay simit hesapları yapan politikacılara sorsak acaba nasıl hesap yapar dört kişilik bir aile her öğünde bir simit yese çay peynir yok sadece simit yese günde 60 TL yapar ayda 1800 kira elektrik su doğalgaz giyim falan filan kısacası biz zaten bitmişiz peki bitersek hep beraber biteriz diyen Maliye bakanı niye bitmedi çok merak ediyorum dedi bu sözleri kulağımla duydum ve yazıma başlık yaptım. Bu yazdıklarım dedikoduya giriyorsa ben de her duyduğumu yazmaktan vazgeçerim olur biter ancak Diyanetin yaptığı açıklamaları yazmazsam çatlarım. Bakın diyanet kadınlar için ne demiş. Kadınların giydiği pantolon daracık oluyor. Peki kadınlar şalvarla gezerse iyimi olur? Sayın Diyanet İşleri Başkanı Erbaş geçtiğimiz günlerde emeklilerin aldığı promosyon paraları harama yakındır dedi. Peki Erbaş yakınsa ne kadar yakın kur korumalı hesaplardan alınan haksız kazançlar haramdan uzak mı? THY 6 ayda 748 milyon reklam parası ödemiş halkın büyük bir bölümü Pazar artıklarından beslenmeye çalışırken ve Türk Hava yollarının başka rakibi yokken bu 748 milyon reklam parası ödemek caiz midir? Koruma altında olmasına rağmen ayakkabıyla üzerine basılmasının sakıncalı olduğu Salda gölü kumlarının akıbeti belli değil salda gölünden 200 kamyon kum çalınmış ve nasıl çalınmış nereye gitmiş belli değil. Şimdi Sayın Erbaşa soralım Ayasofya’nın ibadete açılışında yaptığı konuşmada aynen şöyle demişti Vakıf malı dokunanı yakar vakıf malı yakarda koruma altındaki Salda gölü yakmaz mı? Bir kere güzelliklerimizi koruyun çalmayın çalmak günahtır desen ne olur? Sayın Erbaş sizden ülkemiz adına güzel açıklamalar bekliyoruz.
TEBRİKLER SAADET
Altılı masanın ilk toplantısının son ayağı Saadet Partisi ev sahipliğinde gerçekleşti.Neler konuştukları neler yedikleri hiç önemli değil, toplantının önemli konusu masada yerli Ata tohumundan üretilmiş Domates ve Biberlerin olması. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu geçtiğimiz günlerde açıklamıştı çiftçimize bir milyon Ata tohumu dağıtıyoruz. Kabak, Fasulye , Ayçiçek, Bal kabağı, Salatalık , Beyaz oturak Fasulye , Çin mısırı , Bamya , Salatalık, Renkli Çin Mısırı , Kavun , Karpuz , Domates , daha birçok sebze tohumu dağıtıyor. Ata tohumlarının özelliği genetiğiyle oynanmamış herhangi bir laboratuvarda işlem görmemiş ve çoğaltılabilen tohum olmasıdır bu tohumların çoğaltılmasından sonra Amerika ve İsrail tohumlarına bağlı olmamamız olacak kendi yerli tohumumuza geri dönmüş olacağız. Bu tohumların anlamını, önemini söylemem gerekirse genetiğiyle oynanmış soğan ve salatalık tohumunun ıslahı sekiz yıl sürdüğü her şeyi açık açık anlatmıyor mu?
Kalın sağlıcakla.
Yorum yapın