İlk çamaşırhaneye ilkokul çağında hen yaz gittiğimiz Dağ Ilıcasında (Ilıca) görmüştüm. Geçtiğimiz günlerde Ilıca’ya gittiğimde çamaşırhanenin düzenlendiğini ve çamaşır yıkayan bayanların buradan çıktığını gördüm. Köylerin önemli bir kültürü olan çamaşırhanenin Ilıca da halen kullanılıyor olması gerçekten beni şaşırttı. Öğretmenliğimin ilk yıllarında çalıştığım köylerde ise çamaşırhane görmemiştim. Dün Çandır Köyünde idim ve misafiri olduğum Yakup bey'in evinin yanında bir yapı ilgimi çekti. Bu nedir? Diye sorduğumda “Çamaşırhane” dedi. Önünde akan bir çeşme vardı. Çeşme akıyordu ve kullanılıyordu. Çamaşırhane ise atıl vaziyette idi. Aslında bu tip yerler bir kültür mirası ve korunması gereken yerler. O çamaşırhane kullanılmasa bile elden geçirilip yenilense gelenin gidenin ilgisi çeker. Kültürümüz de korunmuş olur. Çandır Köyünde (Mahallesinde) bu çamaşırhanelerden toplam 5 adet varmış ve vatandaşlar bunları kendileri yaptırmış. Yıllar sonra köye su gelince ve hayat şartları da değişmeye başlayınca bu çamaşırhaneler tarihe karışmış. Toplumsal kalkınma, teknolojik gelişmeler sonucunda da şimdiki gibi atıl duruma düşmüş. Evlere su, elektrik gelince ve çamaşır makinesi evlere girince artık buralara ihtiyaç kalmamış. Çamaşır yıkanan bu yerler, sabahın erken saatinde en güzel yerin kapılması için acele edildiği, ateşlerin yakılıp kazanlarda suların kaynatıldığı, tokaçlarla çamaşırların yıkanırken sohbet ve eğlencelerle sosyal etkinliklerin gerçekleştirildiği alanlar dı. Bu yapılar tamamen ortadan kalkmadan Balıkesir Kültürüne kazandırılmalıdır. Örneğin; Çandır Köyünde 5 adet bulunan çamaşırhanenin bir tanesi yeniden yapılabilir
İlk çamaşırhaneye ilkokul çağında hen yaz gittiğimiz Dağ Ilıcasında (Ilıca) görmüştüm. Geçtiğimiz günlerde Ilıca’ya gittiğimde çamaşırhanenin düzenlendiğini ve çamaşır yıkayan bayanların buradan çıktığını gördüm. Köylerin önemli bir kültürü olan çamaşırhanenin Ilıca da halen kullanılıyor olması gerçekten beni şaşırttı.
Öğretmenliğimin ilk yıllarında çalıştığım köylerde ise çamaşırhane görmemiştim. Dün Çandır Köyünde idim ve misafiri olduğum Yakup bey'in evinin yanında bir yapı ilgimi çekti. Bu nedir? Diye sorduğumda “Çamaşırhane” dedi. Önünde akan bir çeşme vardı. Çeşme akıyordu ve kullanılıyordu. Çamaşırhane ise atıl vaziyette idi. Aslında bu tip yerler bir kültür mirası ve korunması gereken yerler. O çamaşırhane kullanılmasa bile elden geçirilip yenilense gelenin gidenin ilgisi çeker. Kültürümüz de korunmuş olur.
Çandır Köyünde (Mahallesinde) bu çamaşırhanelerden toplam 5 adet varmış ve vatandaşlar bunları kendileri yaptırmış. Yıllar sonra köye su gelince ve hayat şartları da değişmeye başlayınca bu çamaşırhaneler tarihe karışmış. Toplumsal kalkınma, teknolojik gelişmeler sonucunda da şimdiki gibi atıl duruma düşmüş. Evlere su, elektrik gelince ve çamaşır makinesi evlere girince artık buralara ihtiyaç kalmamış.
Çamaşır yıkanan bu yerler, sabahın erken saatinde en güzel yerin kapılması için acele edildiği, ateşlerin yakılıp kazanlarda suların kaynatıldığı, tokaçlarla çamaşırların yıkanırken sohbet ve eğlencelerle sosyal etkinliklerin gerçekleştirildiği alanlar dı. Bu yapılar tamamen ortadan kalkmadan Balıkesir Kültürüne kazandırılmalıdır. Örneğin; Çandır Köyünde 5 adet bulunan çamaşırhanenin bir tanesi yeniden yapılabilir
Yorum yapın