KİME VAR KİME YOK

Sadece soruyorum ifade özgürlüğü kime var, kime yok. Herkese varsa söyleyecek sözüm olamaz ama kimine var kimine yok denirse o söylenen sözler ifade özgürlüğünü aşıp kayırma özgürlüğüne girer sanıyorum. Lafı fazla uzatmadan konuya girmem gerekirse Ankara, Melike Hatun Camii İmamı Halil Konakçı, geçtiğimiz günlerde camide sarf ettiği sözlere bakıldığında bir tuhaflık olduğu besbelli ama hakkında Avukat İsmail Çakmak tarafından suç duyurusu ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilip işlem yapma gereği olmadığı açıklandı.

 

Peki ne demişti İmam Halil Konakçı, “Kadın-erkek eşitliği tamamen yalandır. Namazını kıldır hanımına başını örttür bak sokaklara kızın öyle sokağa çıkarken hiç mi vicdanın sızlamıyor lan sokaklar kasap dükkanına döndü et görmekten içimiz dışımıza çıktı” deyince bazı sivil toplum örgütleri ve Avukat İsmail Çakmak suç duyurusunda bulunmuştu. Yargının kararı ifade özgürlüğü oldu. Peki bu anlaşıldı aynı kişi yani İmam Konakçı Bursa’da verdiği bir vaazda hilafet çağrısı yapmıştı. Konakçı, Sezen Aksu’nun bir şarkısında selem söyleyin o cahil Havva ile Ademe sözleri üzerine Aksuyu hedef alarak 89 yıl önce TBMM kararıyla kaldırılan hilafete işaret ederek “Biz o makamı geri istiyoruz arkadaş. İslam adına istiyoruz” demişti ama bu sözlerde belki ifade özgürlüğüdür.

O zaman Mahir Ünal’a haksızlık yapılmasın Ak Parti Gurup Başkanvekili Mahir Ünal’da bir kitap fuarı etkinliğinde “Cumhuriyet lügatimizi alfabemizi dilimizi hasıla bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” dedi. Ortalık ayağa kalktı Mahir Ünal’ın ifade özgürlüğü yok mu yani. Ünal her şeye rağmen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Twitter den Cumhuriyet Bayramı mesajı yayınladı.

Ünal mesajında şöyle dedi: “Türkiye Yüzyılı şafağında ilelebet Payidar kalacak olan Cumhuriyetimizin 99 yaşında Cumhuriyet Bayramımızı kutluyor başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle minnetle yad ediyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.”

Mahi Ünal’ın samimiyetine inanırsınız, inanmasınız bilemem bildiğim tek şey Cumhuriyet adama işte böyle geri adım attırır.

Sayın Ünal, Cumhuriyet olmasaydı belki de sen bu makamda olamazdın öyle değil mi. Peki diyanete ne diyelim Cuma hutbesinde ne Cumhuriyetten bir kelime söylendi nede Mustafa Kemal Atatürk’e bir Fatiha okundu bunun adını koymak gerekiyor. Diyanetin işine karışamam ancak buda benim ifade özgürlüğüm olsun. İfade özgürlüğünden biraz ayrılalım ve gündemi ilgilendiren önemli konulara azda olsa değinelim mesela tuvalet kağıdı ortalama 7 ayda 3 kat artarak 16’lı bir paket tuvalet kağıdı Mart ayında 40 ila 60 liradan alınırken Ekim ayında 120 ile 160 lira arası değişiyor. Seka kağıt fabrikalarını satarsak ne kitap basmaya nede bir yerimizi silmeye kağıt bulamayız ama siz yine de moralinizi bozmayın güncek olarak yaşadığımız bir konuya dada değinip yazıma son vereyim.

1 Ocak 21 Ekim tarihleri arasında yeni gelen icra dosyası sayısı 6 milyon 921 bin adet Derbest ( icraya gelmiş henüz işlem yapılmamış ) dosya sayısı 23 milyon 506 bin bunlar neyin göstergesi bilemem karar halkımızın.

Bu kaynak Ulusal Yargı ağından alınmıştır.

 Kalın Sağlıcakla.