KÂR VE ZARAR
Borcuna sadık olmayan zamane gençlerinden biri, Musa Amca’ya gelerek der ki:
– Bana 100 lira verir misin? Şuradan müşterisi hazır olan bir mal alıp 120 liraya satacağım. Sonra sana olan borcumu ödeyip 20 lira kâr etmiş olacağım.
Yüz lirası tehlikeye giren Musa amca, biraz düşündükten sonra, eline 20 lira uzatıp der ki:
– Al şunu! Sen 20 lira kâr et, ben de 80 lira…
SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ YÜRÜYÜŞÜ
1914 yılında Rus kuvvetlerini püskürtmek için Enver Paşa komutasında, düzenlenen Sarıkamış Harekâtı sırasında donarak şehit düşen yaklaşık 60 bin Mehmetçik’i anmak için, son yıllarda Ocak ayının ilk Pazar günü, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen her yaştan binlerce kişi şehitleri için yürüyor. Sarıkamış dışında da birçok şehirde bunun gibi yürüyüşler düzenleniyor.
Gençlerimize tarih şuuru kazandırmak, vatan sevgisini aşılamak ve millî benlik duygusunu artırmak için, atalarımızın göstermiş olduğu fedakârlıklardan yola çıkarak, vatan savunması uğrunda çekilen sıkıntıları yerinde görmek amacıyla her sene Ocak ayının başında, Kars’ın Sarıkamış ilçesinde yürüyüş yapılıyor. Soğanlı ve Allahüekber dağları arasındaki Kızılçubuk zirvesinde binlerce genç, soğuk ve kar yağışına aldırmadan ellerinde Türk bayrakları ile tekbir ve salavatlarla Yukarı Sarıkamış Şehitliği’ne doğru yürüyüşe geçiyor. Tören alanında, erzak ve Türk bayrakları dağıtılıp, şehitler için, Kur’ân-ı kerim ve Mevlidi-i şerif okunuyor.
TÜRKİYE
Futbolcu DeAndre Yedlin, Seattle'da orta sınıf bir Yahudi evinde büyüdü. Budizm ve reenkarnasyon fikrini benimsedi. Biraz Kızılderili kanı taşıyan yarı beyaz, yarı Afrikalı Amerikalı olan DeAndre Yedlin, Galatasaray'a İngiliz ekibi Newcastle United takımından, ABD'nin Inter Miami takımına transfer oldu.
Türkiye deneyimini ünlü Amerikan televizyon kanalı ESPN'e özetle şöyle anlattı:
“Türkiye muhteşem bir ülke. İstanbul muhteşem bir şehir. Aşık oldum. Burayı çok sevdim. Yaklaşık bir yıl (2021) geçirdim. Her sabah 6’da gümbürdeyen koca şehre, yabancı bir dilin alışılmadık ritimlerine, sokaklarda yankılanan ezanlara hayretle uyandım. Bu deneyimleri yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. İnsanların uçakta Müslümanları gördüğü ve çıldırdığı ülkemdeki İslâmofobi'den, her blokta cami gördüğüm bir yere gelmek inanılmaz. Okuduğum kitaplar arasında Kur'ân-ı kerim de var.
Galatasaray için oynamak, Premier Lig'de Newcastle veya Sunderland'de oynamaktan farklıydı. Süper Lig maçları da yaşadığım hiçbir yere benzemiyor. İzlenmesi en heyecan verici liglerden biri olduğunu düşünüyorum. Maçlardaki seyirciler çok çılgın. İstanbul'un neresine gitsem biri beni tanıdı. O kadar çok Galatasaraylı taraftar var ki, hepsinin söyleyecek bir şeyi var. Galatasaray kazanamayınca susmak daha iyi. Kaybetmesinin ardından eve dönüş uçağı cenaze gibi olurdu...”
Yorum yapın