Rakamları hepimiz biliyoruz. Örneğin, 1 sayısının matematik de değeri vardır. 2ninde, 3ünde. İki tane 2 yan yana gelirse 22 yapar. İki tane 3 yan yana gelirse 33 yapar. Ancak, yüzlerce sıfırı bir araya getirseniz de değeri sıfırdır. Sıfırla hiçbir yere varılmaz.
İnsanlar da tıpkı sayılar gibidir. Bir değeri vardır. Değeri sıfır olanlar kendini yetiştirmemiş olanlardır. Kendini yetiştirmiş nitelikli insanların değeri 9’dur. Sıfırlar sadece kendilerinden değerli bir sayının sağına konursa değer kazanır. 1in yanına gelen 0 değer kazanır ve 10 olur.
Kişisel gelişim, sıfır değerindeki insanın değerini yükseltme becerisi ve başarısıdır. Her insan isterse kendi değerini yükseltebilir. Şunu unutmayalım ki, sadece değerli insanlardan oluşan toplumlar ilerler.
Bilgisiz insanlardan oluşan toplumlar hiçbir değer ifade etmezler. Bilgisiz insanlar kendilerinden değerli insanların yanında ve onların emrinde olurlar. Onların tavsiyelerine uyarlar ve o zaman değer kazanırlar. 
Bilgili, çalışkan, becerikli insanlar bir araya gelirse kalkınmış bir ülke de meydana gelir. “0” sıfır olmamak, değersiz olmamak için mutlaka çalışmalı ve yeteneklerimizi ortaya çıkarmalıyız. Sizinde muhakkak ortaya çıkmamış bir yeteneğiniz vardır. Sadece biraz daha çok çalışın ve yeniliklere açık olun. Ben yapamam, bilemem demekten vazgeçin ve kendinizi bir şekilde geliştirin. Sıfır insan olmayın.
/////
GELİNCİK

“Dünyanın En Kinci Hayvanı”
Dünyanın en kinci hayvanı hangisi diye sorsak çoğu kişi deve der. Deve kini meşhurdur. Ancak, dünyanın en kinci hayvanı deve değil "tavuk hırsızı" gelinciktir. Gelincikler, dünyanın en kinci hayvanı olarak bilinir. Anlatılanlara göre; kendisine, eşine veya yavrularına zarar veren asla kişiyi unutmazlar. Zarar veren kişiyi görmeseler bile onu sezebilirler ve ne kadar uzakta olursa olsun gidip bulurlar ve intikamlarını alırlar.
Kinlendikleri kişinin horoz, tavuk, güvercin gibi hayvanlarını yok ederek veya ailesinden başka birine doğrudan zarar vererek de intikamlarını alabilirler. Çok sinsi, çevik, hızlı, esnek, zeki ve tehlikeli etçil hayvanlardır. Burunlarının geçebildiği her delikten geçebilirler. Avlarının doğrudan kafasını ısırarak felç edebilirler.
Timsah Avcısı
Avlarını hipnotize ederek avladıkları da bazı kaynaklarca iddia edilmektedir. Diğer bir rivayete göre de gerektiğinde bir timsahı bile öldürebilecek yetenek ve donanıma sahiptirler. Bunu yaparken de  yöntemleri ise hayli ilginçtir! Timsahın ağzında girerek, iç organlarını parçalayıp, ardından bulduğu herhangi bir delikten dışarı çıkabildiği iddia edilmektedir.
Bazı türlerinin zehirli oldukları da bilinmektedir. Bu kadar kinci olabildikleri gibi yavruyken sahiplenildiğinde bir köpek kadar sadık oldukları da söylenilmektedir. Gelincikler mevsime göre renk değiştirebilen hayvanlardır. Yaz mevsiminde üst kısımları kahverengi ve karınları beyaz olur ama kışın tamamen beyaz olurlar. Ayrıca beyaz gelincik diye bir tür yoktur. Gelinciklerle ilgili bir diğer çok ilginç durumda Rönesans döneminde yapılmış pek çok tabloda özellikle portre şeklindeki tablolarda bu hayvana da özel bir şekilde yer verilmiş olmasıdır. Rönesans döneminde gelinciklerin postu değerliydi. Bununla birlikte bu hayvanlar hem asil olarak nitelendiriliyor hem de bereket getirdiğine inanılıyordu. Çocuk ve gebe ölümünün yüksek olduğu bu dönemde özellikle kadınlarda doğum için tılsım olarak görülüyordu. Bu yüzden Rönesans tablolarında pek çok sanatçı gelinciklere yer vermiştir.