Anahtar kelime AMCA. Yaşlandığınızı her gün aynaya baktığınız için anlamıyorsunuz. Ancak, bir yere gittiğinizde size amca diye hitap ettiklerinde bilin ki yaşlandınız. Siz kabul etseniz de etmeseniz de artık AMCA’sın ve yaşlısın.
HOŞGELDİN YAŞLILIK “hoş geldin amca”
Yaşlılık hiç kimseyi korkutmamalıdır. Yaşlılık da gençlik gibi hayatın önemli bir evresidir. Yaşlılığında kıymetini bilmek gerekir. Eskimek, canlı-cansız bütün varlıkların kaderidir. Yaşlanan insanın saçları beyazlarken psikolojisinde de değişikler olur. Yeni şeyler öğrenmek zorlaşır, hafıza zayıflar, girişim ruhu ve ataklığı geriler. Bazen annemize babamıza kızarız. Nasıl oluyor da anlamıyor diye. İşte bunun sebebi yaşlılıktır. Çoğu yaşlı günümüz elektronik aletlerini kullanma sıkıntısı çekmektedir.
Yaşlanan insanı ölüm korkusu sarar. Gençken akıla gelmeyen ölüm artık hep akıldadır. Ölümü bir son, bir yok oluş olarak gören yaşlı bir insanı teselli etmek neredeyse mümkün değildir. Eski fizik gücünden çok şey yitirmiş, yaşlı bir bedenin beraberinde getirdiği hastalıklarla rahatsız, yemek içmek gibi en sıradan lezzetlerden bile kısmen mahrum, verimli ve üretken bir işten yoksun ve her an ölüme yaklaştığının farkında olan bir yaşlı, kendisini çok zayıf hisseder.
İnsanoğlu eli tutup, şuuru yerinde olup ayakta durduğu sürece çalışmalıdır. Tembellik, yaşlanma sürecini hızlandırmaktadır. Sonuç olarak yaşlılık, sadece güçlük ve zorlukların olduğu bir dönem değildir. En az gençlik kadar kıymeti bilinmesi gereken bir hayat kesitidir.