HER ŞEYİN TADI KAÇTI

Öyle bir dönem yaşıyoruz ki? Her şeyin tadı kaçtı. Nerede eski ramazanlar? Ramazan ayı böylemi geçerdi?  Sahurda davulcu gelirdi. Maniler söylerdi! Öyle maniler söylerdi ki? Bahşiş vermeye mecbur kalınırdı. Biz 5 aile her gün birimizde iftar yemeğinde birlikte olurduk. Şimdiki sistemde evden çıkmak bile mümkün değil. Çünkü aileler kendi ihtiyaçlarını zor karşılar duruma geldi. Ben Adnan Mendereste oturuyorum. Bahçeli evlerdeki bir arkadaşımıza iftara gittiğimizi düşünelim. İki kişiyiz kızım ve ben. Toplu taşımaya gidiş 12 TL. Toplu taşımadan bahçeli evlere 12 TL. Gidiş 24 TL 24 TL de dönüş 48 TL. 4 kişilik bir aile düşünürsek 96 TL sistem böyle. Artık birbirlerine iftara gitmek dahi zorlaştı. Eskisi gibi 4 aileyi iftara çağırmak her babayiğidin harcı değil artık. Eski çamlar bardak oldu. Ramazan’a bir göz atalım oruç İslam’ın beş şartından biridir. Oruç tutanların sayısı her sene düşüyor. Eskiden ramazanda şehirde gündüz açık lokanta bulunamazdı. Zaman içerisinde camları kapatarak lokanta açık olmaya başladı. Şimdi her şey serbest oldu. Bu modern olmaktan kaynaklanan bir olay değil. Oruç tutanın azalmasından kaynaklanıyor. Oruçluya iftar açtırmanın sevabı çok başka bir olaydır. Şöyle ki? İftar sofrası zayıf olanlara iftar yaptırmanın sevabı yüksektir.  Şimdi öyle bir anlayış var ki? İftar yemeği zenginlere veriliyor. İftara garibanlara gidiliyor. Sofrasında yalnız kuş sütünün eksik olduğu iftar sofralarına zenginler ve kariyeri yüksek olanlar çağrılıyor. Böyle olanlara iftar vermenin İslamiyet açısından bir anlamı olmaz. Yoksulları ve garibanları iftar sofrasında toplaya biliyor musun? İşte bunun zevkine doyum olamaz. İftarların amacı sofrasının çok zayıf olan kişilerden oluşması önemlidir. Zengin ve kariyeri yüksek kişilerden oluşan bir iftar sofrası ile. Yoksul ve garibanlardan oluşan bir iftar sofrasının arasında. Dağlar kadar fark vardır. Birisinde doyumsuzluk vardır. Birisinde ise hakka niyetlik ve şükür vardır. Bir saraya bin kişiyi topla bir iftar ver.  Öbür tarafta bir yoksulu iftar sofranda doyur. En geçerli olan yoksulun bulunduğu sofradır. İslam’ın beş şartı bana göre birdir. Nedir İslam’ın beş şartı. 1- Kelimeyi şahadet getirmek 2- Namaz kılmak 3- Oruç tutmak 4- Zekât vermek 5- hacca gitmek. Bana göre İslam’ın şartı bir olmuştur. Herkes kelimeyi şahadet getirir. Namazla orucu biz kaldırdık. Zekât ile haccı da zenginler kaldırdı. Geriye kalan kelimeyi şahadeti herkes getire bilir. Peygamber efendimizin bir hadisi vardır. “Kendisi tok yatarken komşusu aç yatan bizden değildir” diye buyuruyor. Artık nerede ise sözün bittiği yere geldik. Ramazan Bayramı’nı kutladık. Sitemiz iki bloktan ibaret. Bir aile geldi bayramlaşmaya. Eskiden çocuklar gelirdi kapıya bir tek çocuk gelmedi. Bu hakikaten çok acı bir olay. Artık örf ve adetlerimiz her geçen gün kayboluyor. Sebep fakirleşmedir. Çok ailenin ulaşamadığı şeyler ile masaları donatarak iftar yemeği yiyenler. Adeta masalarında bir kuş sütünün eksik olduğu iftar masaları hazırlayanlar. Bu ülkede kuru ekmeğe talim eden çok kişiler var. Bunların durumunu görmeyip. Yemek çeşitleri ile masaları donatanlar. Sizin her lokmanızda bu fakir fukaranın hakkı var. Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar sözü geçerliliğini gösteriyor. İktidarların görevi vatandaşının refahını sağlamaktır. Rahmetli Süleyman Demirel görevimiz. Vatandaşımızın karnının tok sırtının pek olmasını sağlamaktır derdi. İktidar sarayda iftar vermesi ile övüne bilir. Kime iftar verdiği belli. Yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında olanlara iftar verildi. Bir çorba ile iftar yapanları gören gözeten yok. Varsa yoksa saltanat. Pekiyi kuru ekmeği zor bulan bir kişiye bir çorbaları nasıp olmuş mudur? İnsanların sevgiye, saygıya, birlik beraberliğe ihtiyacı var. İtibarda tasarruf olmaz diyerek bu günlere geldik. Olmayacak devletlerden para ister hale geldik. Arap emirliklerinden dahi medet bekler halle geldi.  Katil dediğimiz devlete söylediğimizi unutup. Para ister hale geldik. Maliye bakanı Amerika ya borç para bulmaya gitti. Türkiye çok itibar var diyor. İtibar edenler tefeciler kimi kandırmaya çalışıyorsun sayın bakan. Yüksek faizle borç aradığınızı herkes biliyor. Artık paramızın dibe vurduğunu söyleyen bir maliye bakanı. Allah hakkımızda hayırlı olanını versin. Vatandaş elindekine şükretmiyor diye suçlanıyor. Elinde ne varda şükretsin. 3-4 maaş alanlar bile şükretmiyor. Onun için onlara daha fazlası veriliyor. Saygılarımla.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!  Mustafa KOÇAL