HAYAT DENİNCE AKLIMIZA NE GELİR?

“Hayat Devam Ediyor" diyor ve yaşamaya devam ediyoruz. Hayat, doğmakla başlıyor. Sonra bir şeyleri başarmak için çalışmakla geçiyor. Bazen başaramıyorsunuz ve doğru düzgün bir hayat bile yaşamadan bu dünyadan gidiyorsunuz.  Hayat boyunca yaşanan onca kırıklık, onca acı, onca hüzne ve yaralarımıza rağmen “bir şey yok” diyoruz ve belki de en çok kendimizi kandırıyoruz.
Hayat kimine göre yaşamak, sevmek ve öğrenmek ve birde sevilmektir.  Sevilmektir kalbin ilacı, hayatın en anlamsız ve diplerindeki anlarında. Çünkü ; sadece sevilmek harekete geçirir donmakta olan bir kalbi ve hızla çarpan bir kalptir her seferinde, dünya üzerindeki onca şeyin sebebi. Sızlayan yerinden sevmeye başlamalı insanı. Sevdiği kadar sevilmektir zaten bir acının yara bandı…

Peki! Sizin için hayat neyi ifade ediyor?
Hayat eşittir beklemektir bence. Kırmızı ışıkta beklemek, yayalar karşıdan karşıya geçsin diye beklemek, bankada işlem sırası beklemek, ATM de para çekmek için beklemek, doktorun muayene odasına almasını beklemek, stada girmek için beklemek, stattan çıkmak için beklemek, sinema salonuna girmek için beklemek, film başlasın diye fragmanların, reklamların geçmesini beklemek, exit yazan yere ulaşmak için beklemek, hanımın evden çıkmasını beklemek, sonra da ne zaman susacak diye beklemek, bir gün mutlu olacağım diye beklemek, intikam almak için beklemek, eşinizin sizi takdir edeceği günü beklemek, acınızın dineceği günü beklemek, hiç gelmeyecek olan birini beklemek, birinin sizinle ilgili vereceği kararı beklemek ve sürekli ne zaman öleceğim ben diye beklemek…

//////

MÜKEMMELİYETÇİLİK

“Nereye Kadar?”
Kimse mükemmel değildir ve bunu hepimiz biliriz. Bununla birlikte çoğumuz hala hayatımızın belirli yönlerinde mükemmelliğe ulaşmayı arzularız.
Mükemmeliyetçilik insanı geri tutan bir özelliktir. Hata yapmak ve bunlardan ders çıkarmak yetişkin bir insan olmanın parçasıdır ve durum insanı kariyerinde ve genel olarak ilişkilerinde daha başarılı kılar. Mükemmeliyetçi insanlar, ne pahasına olursa olsun hata yapmaktan kaçınmak ile hedeflerine ulaşmayı zorlaştırır.
Mükemmeliyetçilik aslında beklentinin aksine verimliliği azaltan bir durumdur. Yanı sıra sağlık üzerinde negatif etkileri vardır, otokontrolde problemler, problematik kişilerarası ilişkiler ve düşük özgüvene yol açar. Sağlık problemlerine mental rahatsızlıklar da eklenebilir, anksiyete, depresyon, performans anksiyetesi, sosyal anksiyete ve obsesif-kompulsif rahatsızlık gibi.
Mükemmeliyetçi kişiler, hayatı başarılar ve başarısızlıkların sıralandığı bir karne gibi görüyorlar ve bu bakış açısı hayatlarının birçok alanında geçerli oluyor. "Sağlıklı" mükemmeliyetçilik kişinin kendi kendisini motive etmesini sağlarken mükemmeliyetçilik aşırıya kaçtığında sağlıksız bir hal alıp kişiyi mutsuz bir yaşama sürükleyebilir.
Evet, yazının başında dediğim gibi kimse mükemmel değildir ve mükemmeliyetçiliğe de gerek yok. Üzmeyin kendinizi hiçbir şey istediğiniz gibi olmaz.