HAKLI OLANI SUÇLAMAK
Haklı olanlara söyleyecek bir şey bulamayınca çare nedir? Haklı olanı haksız gibi göstermektir. Ne diyor bey efendinin birisi? “30 dönüm arazine 500 bin liralık klimalı traktör alırsan bu işler olmaz” diyor. 30 dönüm araziye hiçbir banka o traktöre kredi vermez. Haklı olanı haksız duruma düşürmek için. Söylenmiş sözler ortalığı karıştırmak için söylenen sözlerdir. 1 500 lira maaşı olana dahi yüksek meblağlı kredi vermiyorlar. Mesela 50 bin lira kredi vermiyorlar. Siz 500 bin liradan bahsediyorsunuz. Siz nüfusunuzu kullanarak 500 bin liralık krediyi çıkartıyorsanız. Onu bizler bilemeyiz. O mesele 500 bin liralık traktörü alacak olanla sizin aranızdaki bir özel anlaşmadır. Ben çiftçilerden 500 bin liralık klimalı traktör alacak olan birisinin olacağını tahmin etmiyorum. Adamlar kendi girdilerini ödeyemiyorlar. Bu bey efendinin bunu söylemesinin amacı. Çiftçileri haklı iken haksız duruma düşürmektir. Uğraşacak kimse kalmadı sıra çiftçilerle uğraşmaya mı geldi? Yine bir yerlerde bazı arazi satışları yapıldı. Bunlar gündeme gelmesin diye gündem değiştiriliyor olabilir. Çiftçiler haklı iken haksız duruma düşürmek için. 500 bin liralık klimalı traktörden bahsediliyor. Alsalar ne olacak? Onların hakkı değil mi lüks araç kullanmak? Onların hakkı değil mi teknolojinin imkanlarını kullanmak? Siz istiyorsunuz ki? Bazı şeyleri bizden başka kullananlar olmasın, öylemi istiyorsunuz? Neden çiftçi böyle bir traktöre sahip olmasın? Onların hakkı değil mi? Lüks yaşamak ve lüks araç kullanmak. Onlara yakışmıyor mu? Nerede ise milletin yediğine içtiğine de karışacaksınız? Zaten yediğimize de karışıldı. Sofralarınızı azaltın denildi. Bencillik önemli bir hastalıktır. Bir bulaşmaya görsün. Bir de kötü tarafı vardır ki? Tedavisi de yoktur. Her şeyin yalnız kendisinde olmasını ister. Başkasında olmasına tahammül edemez. Tarımda çalışanların oranı defalarca yazdım. 2002 de %38 idi. Şimdi tarımda çalışanların oranı bu iktidar sayesinde. %6-7’lere düştü. Bunlarda topraktan kopmamak için direniyorlar. Bu oranın mutlaka yukarılara çekilmesi gerekiyor. Tarımdan ekonomiye destek gelmezse o ülkenin ekonomisi kolay kolay düzelmez. Onun için bu %6-7 oranını mutlaka korumamız gerekir. Korumak yeterli değildir. Daha da yukarılara çıkarmaktır. Tarım yanlış politikalar yüzünde bu duruma gelmiştir. Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden birisi idi. Şimdi tarım ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Köylü üretmek için direniyor. İktidar ürettirmemek için çiftçilerle uğraşıyor. Bu %6-7 oranını mutlaka korumalıyız. Çünkü azda olsa ekonomiye katkıları oluyor. Köylüler ve çiftçiler tarım alanlarını ve doğayı korumak için. Canla başla mücadele ediyorlar. Maalesef bunlara destek olan olmuyor. Arazilerini ellerinde almak için çaba harcanıyor. Ekilen bir araziye inşaat izni verilir mi? Zaten köylerde doğru dürüst arazi kalmadı. Yabancılara satıldı. Kalan arazileri bari koruma altına alalım. Toprak dünyanın anasıdır. Toprak olmadan hiçbir şey olmaz. Onun için tarım alanlarımızı koruyalım. Köylü ve çiftçimizi hor görmeyelim. Onlar milletin efendisidir. Topraklarımızı korumak öncelikli görevimiz olmalıdır. Saygılarımla
Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Yorum yapın