GÜNEY SINIRIMIZ ELEK GİBİ

Ülkeye ne kötülük geliyorsa güney sınırımızdan geliyor. Eskiden en güvenli sınırlarımız arasında olan bu sınırımız şimdi elek gibi oldu. Sınırımızda mayın döşeli idi. Termal kameralar vardı. Mayınlar söktürüldü! Kimler tarafından! Yabancı güçler tarafından. Termal kameralar kaldırıldı. Sınır oldu yol geçen hanı gibi. Ellerini kollarını sallaya sallaya gelip geçiyorlar. Teröristler bu kadar kolay gelip geçmemelidir. Terörist diyeceğim artık. Yeni patlama olayını gerçekleştiren bir kadın. Ülkeye gelmiş iş bulmuş çalışmaya başlamış. Bir süre çalıştıktan sonra geri gitmiş. Teröristlik eğitimini almış. Tekrar Türkiye ye dönmüş. Bu kadar girilip çıkılan bir sınıra sahip olursak. Başımız dertten kurtulmaz. Doğudan ve güneyden ülkeye devamlı girenler var. Bunların çoğu Avrupa ülkelerine gitmek için geliyor. Bilhassa doğu sınırımızdan girenlerin ekserisi Avrupa’ya gitmek için geliyor. Avrupa ülkeleri onları ülkenizde tutun. Masraflarını biz vereceğiz diyor. Bunlarda batıdan çıkış yapamıyorlar. Artık öyle oldu ki? Türkiye de kalmaya mecbur kaldılar. Aç köpek fırın deler diye bir tabir vardır. Avrupa ya geçemeyince ülkede mecburen kalıyor. İşte bulamıyor! Kötü iş yapanların tuzağına yakalanıyor. İstedikleri gibi kullanıyorlar. İş işleri bakanı evdeki yabancılar için. Oradan çıkıyor kaydını aldırmıyor diyor. Orada yabancı gözüküyor diyor. Benim başıma geldi. Akçay da ki evde bir yabancı çıktı. Onun evden çıkış kaydını sildirmek için iki sene uğraştım. İkinci ikametimiz olarak gösterdik. Ondan sonra kurtulduk. Sayın içişleri bakanı bunu söylemiyor. Nüfus dairesine müracaat eden kişini müracaat ettiği yer boş ise, oraya yerleştirilir diyor. Kanun böyle yapılmış. İş işleri bakanı bunu söylemiyor. Yok efendim çıkmışta ikametgahını almamış diyor. Sahilde evi olanların bu duruma dikkat etmeleri gerekiyor. Ben Akçay da ki evi ikinci ikametgahımız olarak gösterdim. Ondan sonra yabancı komşudan kurtuldum. Biz başlığımıza dönelim. Suriye sınırımızda kimin eli kimin cebinde belli değil. Suriye de ilk ayaklanmaya başlayan. Özgür Suriye ordusu (ÖSO) vardı. Türkiye bu (ÖSO) sahip çıktı. Bildiğim kadarı ile halen bizim kontrolumuz altındalar. Geçtiğimiz 5-6 ay öncesinde iktidar Suriye için bir karar almaya kalkmıştı. Suriye sınırında bir Türk bayrağı yakma olayı oldu. O bayrak yakma olayını gerçekleştirenler. Bu ÖSO mensupları idi. Benim tahminime göre. Şu an devam edip etmediğini kesin bilmiyorum. Bir Arap ülkesi ile birlikte bu ÖSO mensuplarının maaşlarını ödüyorduk. Böyle girip çıkmalar devamlı ettiği müddetçe ülkemizin başı dertten kurtulmaz. Bayram olur ülkedeki Suriyeliler bayram dolayısı ile Suriye ye giderler. Bayram biter hepsi geri gelir. Başka ülkelerde böyle bir olay kesinlikler olmaz. Bizim sınırımız yol geçen hanı olduğu için herkes canı istediği zaman girerler. Canları istedikleri zamanda yol geçen hanından geri gelirler. Böyle olunca da sınır kontrolu doğru dürüst yapılamıyor. Bir aile belki iki kişi gidiyor. Dönüşte dört kişi dönüyordur. Biz öyle bir ülkeyiz ki? kötülüğün nereden geleceğini dahi bilmiyoruz. Böyle sınır giriş çıkışlarında müsamaha gösterilmez. Sınır kapısından giremeyen yol geçen hanının diğer yerlerinde geçerler. Teröristler nasıl girip çıkıyor. Şu bombayı patlatan sanki babasını evinin bahçesine girip çıkıyor gibi girip çıkıyor. Anadolu da bir söylem vardır. Gavur her zaman gavurluğunu yapar derler. İşte aynen meydanda. Bombayı patlatan kaç defa girmiş çıkmış. Ya Allah aşkına bunlara bu kadar müsamaha göstermeyin. Türk milletine bu kadar müsamaha gösterilmiyor. Tabii Suriyelileri sevdiğinizin yarısı kadarda Türkleri seve bilseniz. Elin gavurunu biz Türk milletinden daha çok seviyorsunuz. Artık bu işin tadı çok kaçtı. Artık bu iktidarın dinlenmeye çok açıl ihtiyacı var. Maliye bakanı milleti enflasyona hiç ama hiç ezdirmedik diyor. Ya maliye bakanı başka bir ülkenin bakanlığını yapıyor. Ya da biz başka bir ülkede yaşıyoruz. Milletin ezilecek yanı kalmadı ki? üzerlerinden silindir geçti. Sayın bakan ya enflasyonu yanlış biliyor. Bu enflasyonu ferahlık falan mı zannediyor acaba? Saygılarımla.

Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!