Bu insanlar çok konuşmaz. Ev, iş arası gider gelirler. Dışarı çok çıkmazlar. Kendilerini anlamak zordur. Mesafeli dururlar derin derin bakarlar. Her konuda engin fikirleri olsa da kesinlikle anlatmazlar. Siz onların her şeyi bildiğini var sayarsınız zaten. Sessiz duruşlar, soğuk tavırlar. Bazen şöyle düşünüyorum: Acaba, bu insanların az güvenlerimi eksik? Keşfedilmesi gereken bu insan tipleri aslında çok ilgi çekicidir. Ne yaptığını, ne yapacağını ya da ne yapmak istediğini anlayamazsınız. Her şeyleri gizlidir. Yalnızlığı çok severler ve birden ortadan kaybolmaya bayılırlar, kendileri ile ilgili bir şeyler anlatıyormuş gibi olsalar da hayatı ile ilgili pek de bilgi vermediğini görebilirsiniz.

En iyisi siz böyle biri ile karşılaşırsanız, bu kişilere sizde onların size davrandığı gibi davranın. Sessiz kalın. Mesafeli olun. En iyisi kaçın.
/////
ET CİNAYETTİR

Dün çarşıya doğru giderken yol üzerinde bir duvarda “Et Cinayettir” yazısı dikkatimi çekti ve bir anlam da veremedim. Daha sonra bu cümlenin şehrin çeşitli duvarlarında yazıldığını görünce araştırdım. Belki biraz geç kalmış olsam da  en azından konuyu öğrendim.

Günümüzde insanların bir bölümü çeşitli nedenlerden ötürü vejetaryenliği ya da veganlığı seçiyor. Hayvan eti yemiyor. Hayvanların kesilmesine üzülüyor. Hayvanların hayatlarının küçük ve karanlık bölmelerde geçtiğini düşünerek hayvanların da hakkı olduğunu düşünüyor. Bu kişiler hiçbir şekilde et tüketmiyor. Et Cinayettir konusu da buradan çıkıyor. Eti için hayvanların kesilmesini cinayet olarak tanımlıyorlar. Hatta bazıları işi daha da ileri götürüp kurban kesilmesine bile karşı çıkıyorlar.

Veganlık  hareketi 1944 yılında Donold Watson tarafından başlatılmış. Donald Watson’a göre: “Veganlık hayvanlar âlemine dair sömürü ve zulmün tüm biçimlerini dışlamanın ve yaşamı gözetmenin yoludur. Et, balık, kümes hayvanı, yumurta, bal, hayvansal süt ve türevlerini dışlayıp bitkiler âleminin ürünleriyle yaşamak ve tamamen ya da kısmen hayvanlardan üretilen tüm ticari malların alternatiflerini kullanmak şeklinde pratiğe dökülür."

Vegan bazı kesimler tarafından kabul gören bir beslenme tarzı olsa da bu şekilde beslenmek ciddi fiziksel ve bilişsel hasarlara ve gelişim bozukluklarına neden olabilir. Tıbbi literatüre baktığımız da bu yaklaşım, özellikle gebelik dönemindekiler ve çok genç yaştakiler için tehlikeli görünmektedir.

Bence veganlık bir akımda olsa da insan sağlığı ve geleceği için Allah tarafından bize sunulan nimetlerin hepsinden kararınca faydalanmak gerekir.