Ülkeyi eski Türkiye, yeni Türkiye diye ayırdılar. Eski Türkiye çağın gerisinde kalmış bir Türkiye. Yeni Türkiye ise AKP iktidarı sayesinde çağ atlamış bir Türkiye oluş. Onurla gururla sunulur. Fakat ben çağ atlamış bir Türkiye göremiyorum. Şu eski Türkiye’den biraz bahsedelim. Vatandaşı demokratik bir ülkede yaşadığından emin. Ülkede saygı ve sevgi mevcut. Yöneticiler birbirine karşı saygılı davranışlar içerisinde. Birlik beraberliğini saygılı bir şekilde sürdürüyor. Çünkü ayrımcılık olmuyor. Benden olanlar benden olmayanlar diye bir ayrıştırma yapılmıyor. Demokratik kurallar içersin da özgürce yaşamını sürdürüyor. Sivil toplum örgütleri olsun. Veya belli bir halk topluluğu olsun. Derdini duyurmak istiyorlarsa? Meydanlara rahatça çıkabiliyorlar. Buraya kadar olanları bir irdeleyelim. Eski Türkiye ile yeni Türkiye’yi bir karşılaştıralım. Çağ atlayan Türkiye ye bir bakalım. Demokrasi kuralları işlemeyen bir ülkede çağ atlamadan bahsedilemez. Biz kapı eşiğinden atlayamadık ki çağ atlayalım. Yargısı bağımsız olmayan bir ülkede çağ atlamadan bahsedilemez. Vatandaş özgürlüğünden emin değil. Hak aramak demokratik bir haktır. Eski Türkiye de sivil toplum örgütleri veya belli bir halk gurubu istediği zaman istediği yerde meydanlara çıkıp derdini anlata biliyordu. Çağ atlamış Türkiye de bunu yapamıyorlar. İzin verilmiyor. Sokağa çıkanın tepesine güvenlik güçleri biniyor. Hem de ne binmek! Allah yarattı demiyorlar yerlerde sürüyorlar. Yere yatırıp ters kelepçe vuruyorlar. Ben polislere bir şey diyemiyorum. Kendimde asker olduğum için. Emir verenler ne derse o yapılıyor. Bir eylemde polis vurmaya çekiniyor. Amiri bağırıyor vur, vur diye bağırıyor. Vurmayıp da ne yapsın? Emir demiri kesiyor. Askerler ve polisler yönetmelikte nasıl hareket etmesi gerekiyorsa öyle hareket ederler. Şöylede tarif edile bilinir emir kuludurlar. Nasıl emir verilirse o emre göre hareket etmeye mecburlardır. Emir bir üst kademeden geliyor. Oraya da bir üstünden geliyor. Sistem nasıl işletiliyorsa emirde ona göre gelir. Eski Türkiye de yöneticiler millete örnek davranışlar içersin de olurlardı. Muhalefet yapılırdı meclis kürsüsünden birbirlerini eleştirirlerdi. O eleştiri orada kalırdı dışarıya taşmazdı. Her şeyden önce şeffaflık vardı. Parti liderleri birlikte açık oturum yapılmasını uygun görürlerdi. Şimdi böyle bir olay görmek ve yaşamak mümkün değildir. Çünkü liderler birbirlerine çok ağır hakaret ediyorlar. Eski Türkiye de ayrıştırma yoktu. Şimdi bizden olanlar olmayanlar diye öyle bir ayrımcılık yapılıyor ki? Buna çağ atlama diyorlar. Ayrımcılığın alasını iktidar kendisi yaptı. Cumhur ittifakını kim çıkardı. Kim kiminle ittifak yaptı? Birbirlerine söylemedik laf bırakmayanlar. Birbirlerine ip atmaklar. Hakaret etmekler gırla gidiyordu. Birbirlerine öyle hakaretler ettiler ki? Bunların bir araya gelmeleri mümkün değil deniyordu. Nasıl olduğunu anlayan bir baba yiğit var mı acaba? Fakat bunların birlikteliği menfaat birlikteliğidir. Ülke ve millet menfaati hiçbir zaman düşünülmemiştir. Vatandaşın lehine olacak hiçbir şeye evet denilmemiştir. Kendi ikballerinden başka hiçbir şey düşünülmüyor. Eski Türkiye de yaşanmaya birçok olay. Yeni Türkiye yaşanmıştır. Mesela kadın cinayetleri bu iktidar döneminde öldürülen bu kadar kadın var. İktidardan bu olayla ilgili tek kelime ile dahi olsa bir açıklama olmadı. Kafalarındaki düşünceyi açıklamıyorlar. Geveleyip duruyorlar. Başkalarına söyletiyorlar. Ben senelerdir siyasetin içerisindeyim böyle bir siyasette hiç rastlamadım. İnsan yapacağı bir şey varsa? Ve demokrasiye inanıyorsa? Kafasından geçeni millete açık açık söyler. Ben 1919 tarihini ret ediyorum. Denildi mi? Denildi! Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına almış bir partiyiz. Bize kimse Türkçülük içinde gelmesin denildi mi? Denildi! Bunların ne manaya geldiğini bilmeyecek karar aptal değiliz. Devamı yarın gelecektir. Saygılarımla.
Yorum yapın