"Aziz Boy"

İhsaniye, Afyonkarahisar’ın küçük bir ilçesidir. Son zamanlar da turizm de önemli adımlar atan bu ilçe benim için önemlidir. 1982 yılında İhsaniye Lisesine atandığımda burada şu anda bile dostluğumuzu sürdürdüğümüz öğretmen arkadaşlarımız var.
Bu arkadaşlar hep birlikte henüz tam olarak bir araya gelemesekte bireysel olarak görüşmelerimiz oluyor. Sosyal Medya aracılığı ile de zaten görüşülüyor. O yıllarda İhsaniye Lisesi müdür yardımcısı olan ve “Eski Dostlar”la bağını koparmayan Aziz BOY, İhsaniye ile ilgili güzel bir şiir yazmış.

ESKİ DOSTLARIN
İhsaniyem,
Selamları var sana
En güzel çağlarında, Ev sahipliği yaptın Bu güzel insanlara
Hepsinin sende anıları var,
Seni hiç unutmadılar
Hala taptaze Sana özel muhabbetleri var.

Seni görmek isterler bir daha,
Olmaz belki, sabahtan akşama
Nasip ederse yüce ALLAH
Hasret gideririz İNŞALLAH.

AZİZ BOY. 2022

Aziz Hocamızın şiirinde anlattığı gibi gerçekten o yıllarda hepimiz çok genç idik ve neredeyse tamamımızın ilk görev yeri idi. Gençliğimiz en güzel yılları orada geçti. İyi ya da kötü anılarımız oldu. Bu süreçte aramızdan ayrılanlar oldu. Hepsine ALLAH rahmet eylesin.
Evet, Aziz Hocamın dediği gibi bir türlü tam kadro İhsaniye ‘de bir araya gelemedik. Günün birinde, nasip ederse Yüce Allah, hasret gideririz İnşallah.

/////

FAKİR GENÇ “James A. Garfield”

Amerikan iç savaşından hemen önce bir genç bir çiftlikte iş buldu. Adı Jim olan çocuk o kadar çalışkandı ki kısa zamanda herkese kendini sevdirdi. Bu arada çiftlik sahibinin kızına âşık oldu. Bir gün cesaretini toplayıp patronuna kızıyla evlenmek istediğini söyledi.
Adam "Senin gibi çulsuz ve şerefli bir soyadı olmayan birine kızımı vermem" diyerek Jim’i kovdu.
35 yıl sonra çiftliğin sahibi samanlığı yıkarken duvarda Jim’in kazıyarak yazdığı adını gördü: James A. Garfield. O tarihte James A. Garfield ABD Başkanıydı.
ÖLÜMÜ
Temmuz 1881'de, Charles Guiteau tarafından vurulan James A. Garfield, aslında, 80 gün süre ile onu yaşatmaya çalışan doktorların kurbanı olmuştur. İlk olarak müdahale eden Dr. Willard Bliss, yaraya elini, hem de yıkamadan sokmuş, eli ile müdahale eden bir diğer doktor, karaciğerini delmiştir. Sonuçta, on altı doktor el birliğiyle altı-yedi santim çapında bir yarayı, yarım metreye varan iltihaplı bir kanala çevirmişlerdir. Hatta Alexander Graham Bell de, bir metal dedektörle kurşunun yerini tespit etmeye çalışmıştır. (Eğer yatak metal yaylı olmasaydı, bundan belki de bir sonuç alınabilirdi). Garfield, 14 Eylül tarihinde öldükten sonra yapılan bir otopsi, kurşunun aslında hayati bir yere saplanmamış olduğunu ortaya koymuştur.