Her nedense başarılı ve hak eden kişileri bir türlü takdir etmiyoruz. “Eşim çok iyi bir insan. Ah! Birde şu huyu olmasa bir melek! İşte o huyu beni deli ediyor.” İnsanlar kendi eşlerini bile takdir etmiyor ve eşlerinin kötü yanlarını görüyor. Önemli olan eşinin kötü yanını değil iyi yanını görmek. Eşinin hiç mi iyi yanı yok?
Aslında hayatımız boyunca her şeyin iyi yanını görmemiz gerekir. Hayatın bembeyaz bir sayfa olduğunu düşünürsek o beyaz sayfada tek bir siyah noktayı görüp de oraya odaklanırsak hayatımızı hem kendimize hem de başkalarına zehir ederiz.
Hava biraz soğusun, gölge veren ağacı unutursun!
Bir kişi, ihtiyacı olan bir yoksulu bir minarenin başına çıkarıyor ve o yoksula minarenin her basamağında ayrı ayrı, pahalı ve ihtiyacı olan hediyeler veriyor.  Minarenin merdivenlerinin sonunda da en büyük, en güzel hediyeyi veriyor.
Yardımda bulunan kişi verdiği hediyelere karşı bir teşekkür beklerken yoksul adam, bütün o basamaklarda gördüğü hediyeleri unutup yukarıya bakarak şöyle diyor: -“Keşke bu minare daha uzun olsaydı, daha yukarıya çıksaydım! Niçin bu minare öteki minare gibi çok yüksek değil?” diyor. Bunun adı nankörlük değil de nedir?
Eşlerde bazen bu durumda olabiliyorlar. Eşinin dokuz güzel yanı varken kötü bir huyunu görüyor ve o huy yüzünden tartışmalar çıkıyor. Huy değişmez. Ancak; birbirini seven iki insan birbirlerini anlamaya çalışarak birbirlerinden istedikleri davranışları ortaya koyarlar ve bir çizgide buluşurlar. Bağırma ile sindirme ve şiddet yoluyla kimseyi yaptığından vazgeçiremezsiniz. Güzellikleri takdir etmek, kötülükleri hoşgörü ile karşılamak ve gizlemek erdemli insanların işidir.
Bunun için her ortamda herkesin iyi taraflarını görelim…

///// 

PENGUEN
Temel ile Dursun bir gün sokakta penguen bulmuşlar ve onu karakola götürmüşler.  Komiser onlara bu hayvanı çabuk hayvanat bahçesine götürün demiş. Akşama doğru komiser pencereden dışarı bir bakmış, Temel ile Dursun pengueni ortalarına almış gezdiriyorlar. Komiser pencereyi açıp demiş ki; -“Ula! Uşaklar ben size o hayvanı hayvanat bahçesine götürün demedim mi”?
Temel ile Dursun kızgın bir şekil de; -“Tamam komiserim götürdük şimdide sinemaya götürüyoruz “demişler.