Mutluluk başarı getirir. Ama bu elbette başarının da mutluluk getirmediği anlamına gelmez. Başarının getirdiği mutluluk kısa sürer. Mesela sınavdan alınan başarılı bir nota iki sevinirsin, kendini ödüllendirirsin, olur biter. Bu sevinç geçicidir, yani ömür boyu sürmeyecektir. Hatta bir gün bu durumun seni mutlu etmiş olduğu, hafızandan tamamen silinecektir. Asıl önemli olan mutluluğunu sürdürebilmektir. Ne kadar başarılı olursan ol, bu başarını eğer isteyerek, severek veya ilgini çekerek elde etmediysen, asla mutlu olamazsın. Sevmek eşittir mutluluk ve bu mutluluğu/sevgiyi ancak iyi değerlendirirsen başarılı olursun ve bu başarından mutluluk duyarsın. Mutlu insanlar enerjik olur ve bu enerji genellikle pozitiftir. Sadece mutlu bir insan bu enerjiye sahiptir ve pozitif düşünür. Bu davranışı hem başkalarını hem de kendini çok iyi yönde etkiler. Bu da yaptığı şeylerin başarıyla sonuçlanmasını sağlar. Bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. İnsan, bu mutluluğu sürdürmelidir ki başarılı olsun.

“Başarı, mutluluğun anahtarı değildir. Mutluluk başarının anahtarıdır. Yaptığınız şeyi seviyorsanız, başarılı olursunuz.” Albert Schweitzer

Mutluluk ve başarı arasından gerçekten ciddi bir bağlantı var. Yaptığın iş ne olursa olsun o işi mutlu bir şekilde yapıyorsan başarı kaçınılmazdır. Terfi yada işin ehli olma durumu bu şekilde gelişiyor, ancak bizim için her zaman böyle olmuyor. Genellikle her on kişiden dokuzu sevmediği meslek grubunda çalıştığı için başarıya ulaşamıyor. İşte mutlu olmayan insan iş arkadaşları arasında da evinde de ailesi ve sevdikleri arasında da maalesef mutluluğa aç bir şekilde yaşıyor.

/////

GÜNÜMÜZDE TELEVİZYON İZLENİYOR MU?

Türkiye'de her 100 kişiden 27,3'ü hafta içi günlük ortalama 2-3 saat televizyon izliyor. 8 saat ve üzeri televizyon izleyenlerin oranı ise %5,7. RTÜK'ün araştırmasına göre, Türkiye'de en çok, hafta içi günlük ortalama 4 saat 7 dakika (247 dakika) ile 65 yaş üstü kişiler televizyon izliyor. RTÜK'ün ilgili araştırmasına göre Türkiye'de televizyon izleme süreleri 2006 yılından beri düşüyor. En son yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de günlük ortalama 3 saat 34 dakika (214 dk) televizyon izleniyor. Türkiye'de en çok televizyon izleyen grup, hafta içi günlük ortalama 3 saat 58 dakika (238 dakika)  ile düşük düzeyde eğitimli kişilerden oluşuyor. Türkiye'nin yalnızca %3'ü hafta sonları televizyon izlemiyor. %23,2'si ise hafta sonu günlük ortalama 2-3 saat televizyon izliyor. Türkiye'de hafta içleri en çok televizyon izlenen saat dilimi 18:01-21:00 saatleri arasıdır. En az televizyon izlenen aralık ise 03.01-06.00 aralığıdır.

/////

MARGARİN NEDİR?

Margarin kimyasal işlemler sonucunda suni olarak elde edilir. Bunun için, sıvı yağlar tereyağına benzer görünüm ve tat elde etmek üzere çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilerek katılaştırılırlar.
İlk olarak 1. Dünya Savaşı'nda cephede savaşan askerlere ucuz tereyağı sağlamak amacıyla geliştirilmiş bir yöntemdir. Ancak günümüzdeki bilimsel çalışmalar bu katı yağın insan sağlığına çok zararlı olduğunu ortaya koymaktadır. Üzerinde tamamen bitkisel bir yağ olduğu ve trans yağ içermediği yazsa da, margarinler kalp damar sağlığını tehdit ederler. Herhangi bir sıvı bitkisel yağ "hidrojenizasyon" işlemine tabi tutulur ve vücut ısısında erimeye hazır hale getirilir.
Harvard Tıp Fakültesinde yapılan bir çalışmaya göre, tereyağı ile karşılaştırıldığında margarin yemek kadınlarda kalp hastalığına yakalanma olasılığını %53 artırmaktadır. Margarinin zararlarını özetlemek gerekirse:
• Koroner kalp hastalığı riskini 3 kat artırır. • Toplam kolesterolü ve LDL'yi yükseltir. (Kötü kolesterol) • HDL'yi düşürür. (iyi kolesterol) • Anne sütünün kalitesini düşürür • Bağışıklık sistemini zayıflatır • Pankreasın insülin tepkisini azaltır ve şeker hastalığına yol açar.
Görüldüğü gibi, her ne kadar üzerinde tamamen bitkisel kaynaklı ve kolesterolsüz olduğu yazsa da bundan emin olmak çok zor.