DİNLEMEK VE KONUŞMAK

“Karşınızdaki dinliyor musunuz? Yoksa konuşmak için sıra mı bekliyorsunuz”?Richard Wilkins

Bilindiği gibi konuşmak zor, dinlemek zordur. Ben bugüne kadar olan tecrübemi paylaşayım:” Herkes dinlemeye değerdir. Dinlemek konuşmaktan daha iyidir”. Yıllar önce lise bir kız öğrenci yanıma geldi ve anne ve babasının ayrı olduğunu kendisinin annesi ile kaldığını anlattı. Annesi akşam eve gelince onunla hiç konuşmuyor ve sürekli TV(dizi) izliyor, öğrenci annesi ile konuşmak istediğinde “sus dizi izliyorum” diyormuş. Öğrenci bu durumda ne yapacaktı? Bana bunu sorunca kendisini rehberlik servisine yönlendirdim. Bu süreç içinde anne okula rehberlik servisine gelmiş ve çıkarken de bana uğramıştı. Rehberlik servisi ile konuşmasının çok faydalı olduğunu ve benim görüşümü sordu. Bende şöyle dedim.” Dinlemek çocuğunuza değer verdiğinizi gösterir. Çocuklara kulak vermek gerekir. Bir insana sevdiğini hissettirmenin en güzel yollarından biri de onu can kulağı ile dinlemektir.”

Sürekli gezdiğim bir arkadaşım var. Son zamanlar da sürekli aynı şeyleri anlatmaya başladı. İlk anlarda unu anlatmıştın diyor ve dinlemek istemiyordum. Sonra şöyle düşündüm. Yıllardan beri birlikte olduğum bu arkadaşımın tekrar tekrar anlattığı olayları dinlesem ne kaybedeceğim. Şimdi dinliyorum ve daha bunu on kez anlatmıştın demiyorum.

Çevremizde olan kişileri dinlememiz gerektiğini erkenden anlamanız da fayda var. Çocuklarınızı, eşinizi dinleyin. Dedenizin size daha önce de anlattığı anılarını hiç dinlememiş gibi bir kez daha can kulağı ile dinleyin. İnanın çok öğrenecek ve rahat edeceksiniz. Size bir sır vereyim mi? Dinlemek konuşmaktan daha kolay. Dinleyin. Konuşmak için sıra beklemeyin.
/////
FİLOZOF SOKRATES

Ünlü filozof Sokrates’in eşi dünya cadılık tarihinin gözdelerindenmiş. Bu yüzden Sokrates’i hanımından dolayı filozof saymak pek yanlış sayılmasa gerek. Bir gün hanımı, Sokrates’i rezil edip, evden göndermiş. Sonra da hırsını alamamış olmalı ki, öğrencilerine ders verdiği yere gelmiş ve avazı çıktığı kadar Sokrates’e  bağırmaya başlamış. Bununla hızını alamayıp orada bulunan bir kova suyu kocasının başından aşağıya dökmüş. Sokrates bu olup bitenlere hiç karşılık vermeden sadece tebessüm ediyormuş. Öğrencileri hayretler içinde sormuşlar: “Eşiniz, bunca bağırıp çağırmadan sonra bir de tepenizden aşağı ıslattı sizi. Buna rağmen hiç sesinizi çıkarmadınız ve karşılık vermediniz.” Sürpriz değildi”, demiş Sokrates. “Eğer şimşek çakar, gök gürlerse muhakkak yağmur arkasından gelir. Benim hanımda esip gürledi ıslatması normaldir.”

Öğrencileri böylesine bir olumsuzluktan sonra Sokrates’e şunu sormuşlar:”Efendim, bize evlenmeyi tavsiye eder misiniz?” “Evet”, demiş Sokrates. “Sizde mutlaka evlenin. İki ihtimal var. Karınız ya iyi çıkar ya kötü. İyi çıkarsa mutlu olursunuz. Kötü çıkarsa da benim gibi filozof olursunuz”.