ÇOK ÇABUK TESLİM OLUYORUZ

Tarih 14 Şubat 2017 Türk asıllı Allan vatandaşı gazeteci Deniz Yücel terör propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek ideası ile tutuklanmıştı. 16 Şubat 2018 tarihinde Binali yıldırım Almanya ya gitti. Öğleden sonra Türk asıllı alman vatandaşı gazeteci Deniz Yücel apar topal hapishaneden alınarak hava limanına götürüldü. Uçakla Almanya ya gönderildi. Kendisi dahi bu hapisten alınıp hava alanına götürülmesine hayret etmişti. Gazeteciler bu olayın nasıl olduğunu sorduklarında ben de bu olayın nasıl olduğuna hayret ediyorum diye cevap vermişti. Bizden kimse adam alamaz demişlerdi. Almanya ya giden Binali Yıldırım dan. Almanya başkanı Türk asıllı Alman vatandaşı olan gazeteciyi istedi. Anında verdik. 
Birde Amerikalı papaz Brunson olayı var. Papaz Brunson casusluk ve terör suçlaması ile yargılandı. 3 yıl 1 ay 15 gün ceza verildi. Mahkeme Brunson’yu 2,5 ay ev hapsinde tuttu. Bu olay Amerika ile Türkiye arasında gerginliğe sebep oldu. Tayip Erdoğan Amerika ya gitti. Bu papaz Brunson olayı gündeme geldi. Tayyip Erdoğan iki gün sonra mahkemesi var. Mahkeme nasıl bir karar vereceğini bekleyeceğiz dedi. Mahkeme berat kararı verdi. Ayni gün özel uçakla Amerika ya gitti. Böylelikle Papaz Brunson olayı da Amerika’nın isteği ile kapandı. Böyle olaylarda çok çabuk teslim oluyoruz. Türkiye’den herkes istediğini alıyor. Hem de bizden kimse adam alamaz dememize rağmen. Bize veriyorlar gazı. Biz adam vermeyiz diye çok büyük laflar ettiler. Artık alıştık. Şimdi gelelim son günlerin güncel olayına. Gazeteci Cemal Kaşıkçı Suudi Arabistan konsolosluğuna girdi. Fakat çıkmak nasip olmadı. Öldürüldüğü kesinde. Nasıl öldürüldü? Cesedini ne oldu bilen yok. Bu olay olduğu zaman iktidar bu işi. Suudi Arabistan kralının yaptığını defalarca söyledi. Artık Cemal Kaşıkçı olayı bizim mahkemelerimiz tarafında aydınlatılmaya çalışılıyordu. Birden ne oldu ise? Cemal Kaşıkçının dosyası bizim mahkemeler tarafından. Suudi Arabistan mahkemelerine gönderildi. Bunun anlamı bizdeki bir deyimle. Ciğer kediye emanet edildi. Yine dosyanın arkasından cumhurbaşkanımız Suudi Arabistan’a gitti.  Senelerce katil dediği kralla birbirine sarıldılar. Dosya Suudi mahkemeleri tarafından incelenecek. Katilimi bulacaklar? Artık içlerinde Kaşıkçı cinayeti ile ilgili hiçbir kuşkuları kalmadı. Kimin sayesinde Türkiye cumhurbaşkanı sayesinde. Artık kendileri çalacaklar kendileri oynayacaklar. Suudi prensi Selman Türkiye’den istediğini aldı. Türkiye’nin beklentileri vardı. Para gibi bir isteği vardı. Prens Türkiye ile adeta alay etti. Mısır ile yatırım sözleşmeleri imzalandı.  Ondan sonra Türkiye ye geldi. Kendisi için karşılama töreni düzenlendi. Hani kral ya kral gibi karşılandı. En büyük kural terbiyesizliği yaptı. Böyle törenlerde Merhaba asker diye selamlama yapılı. Selamünaleyküm diye selamlama yaptı. Kendini beğenmiş birisi. Müslümanlıkta olmayan bir kendini beğenmişlik var. Hiçbir vaatte bulunmadı. Suudi Arabistan Prensine teslim olduk. O kaşıkçı dosyasını ne Hayallerle verdik. Ne hayaller kuruldu acaba. Bu dosya bize dolar getirir diye hayaller kurulduğunu tahmin ediyorum. Çok çabuk teslim oluyoruz. Saygılarımla 
Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. 
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere!  Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 
                                                          28 – 06 – 2022 Mustafa KOÇAL