ÇOBAN ÇEŞMESİ-YSE ÇEŞMESİ

Su her canlı için önemlidir. Suya ihtiyaç bitmez. Her köyün bir çoban çeşmesi ve YSE çeşmesi vardır. Çoban çeşmesi ile YSE çeşmesi farklıdır. Çoban çeşmesinden genellikle hayvanlar yararlanır. Bir tepenin eteğinde, köyün çok uzağında sürekli suyu akan çeşmeye çoban gelir ve koyunlarına su içerir. Buna çoban çeşmesi denir.
Köyün içindeki çeşme ise "YSE Çeşmesi”dir. Şimdilerde ise adı köy çeşmesi olmuştur. Günümüz de o çeşmeden su taşıyan kadınları göremezsiniz. Köy evlerine su gelince çeşme olayı da bitmiştir.
İster kırda, ister köyde, tüm çeşmelerin ortak özelliği güzellikleridir. Nerede bir köy çeşmesi görsem durur incelerim. Çeşmenin yapılış tarihini okurum ve o zamanları düşünürüm.
Eskiden bazı çeşmelerin üzerinde, zincirle asılı, su içilecek tası bulunurdu. Yıllarca, zincirli tas, çeşme başında asılı durur, kimse söküp almaz veya zarar vermezdi.
Kırlara, yerleşim yerlerine çeşme yaptırmak Türklerde bir gelenektir. Köy çeşmelerinin bir kısmı yalaklıdır. Her hayvan bir kerede 25-30 litre su içtiği için bir süre sonra yalak boşalır. Eskiden meracılığın yaygın olması nedeniyle çobanlar arasında çeşme başında "kim önce geldi" tartışması olurdu. Artık bütün inekler damda bakıldığı için o anları görmek mümkün olmuyor.

YSE ÇEŞMESİ
YSE’nin açılımı yol-su-elektriktir. Köylere yol-su-elektrik götüren bu kurum, dönemin çağdaş mimari anlayışı ile belirli bir peyzaj da gözeterek köy çeşmeleri yapmıştır. 1980’li yıllarda çalıştığım Balıkesir köylerinde YSE çeşmesi bile yoktu ve köylüler kuyudan kova su çekerler di. İçme kuyusu ayrı, kullanma kuyusu ayrı idi. Daha sonra YSE öncelikli olarak büyük köylere çeşme yapmaya başladı. Çalıştığım bir köyde çeşmeden bulanık su akardı ve çare olmadığı için köylü vatandaşlar o suyu hem kullanır hem de içerdi. Geçtiğimiz günlerde o köye gittiğim de YSE çeşmesinin yerinde olmadığı gördüm. Çeşme kaybolup gitmişti ve zamana yenilmişti. Aslında, YSE çeşmeleri her köyün anıtıdır ve bu çeşmeler korunmalıdır.