ÇAYIN DEMİ ÇOKTAN KAÇMIŞ
Çaykur varlık fonuna devredildikten sonra rekor kırdı üretimde rekor değil yanlış anlaşılmasın zarar rekoru. Çaykur 2017 yılına oranla zararı yüzde 88 büyüyerek 503 milyon 480 bin TL oldu.
Kısacası çayın demi de tadı da kaçtı.
Geçtiğimiz günlerde çaya yapılan yüzde 50 zamdan sonra çaya erişim hayli zorlaştı. Türkiye’nin bir yılda kişi başına 250 bardak çay tüketimi ile dünyada birinci olmasına karşın çay işletmeleri genel müdürlüğü rekor seviyede zarar etmiş.
Ettiği zararı zam yaparak gariban vatandaşa yükleyerek zararını azaltmaya çalışan Çaykur iş bilmezliğinin yanı sıra kazancını bilinçsizce tüketmiş.
Bakın Çaykur paraları nasıl harcamış 2019 yılında 36 milyon 376 bin TL. 2020 yılında 30 milyon 264 bin ve 2021 yılında 38 milyon 139 bin TL reklam harcamalarında bulunmuş.
Uzun bir harcama kaleminden sonra toplamda reklama 104 milyon 771 bin TL harcamış.
Bu reklamları ulusal, bölgesel, ve yerel televizyonlara ve radyolara vermiş ayrıca spor kulüpleri stadyumlar ve kapalı spor salonlarına reklam giderleri olarak dağıtmış. Hayırlısı olsun.
Zararlarını biraz daha azaltmak isterlerse bir zam daha yaparlar olur biter. Bunları yazdım diye Çaykur kurumunu günah keçisi yapmayın ülkemizde daha beterleri var.
Birde Et-Süt Kurumuna bakalım. Kurumun 2020 de 429,5 milyon TL olan öz kaynaklarının tamamını yitirerek 520 milyon açık verdi.
Kurumun önünde oluşan uzun kuyrukları bitmesi için ete zam yaptık demelerine rağmen bu zamlarda kurumu kurtaramadı.
2021 yılında öz kaynaklarını tamamen yitirdi. 14 kentte faaliyet gösteren toplam 18 satış mağazası bulunan kurumun kendine ait bir binası olmadığı gibi genel müdürlüğü 10 yıldır aynı binada kiracı olarak bulunuyor.
2020 yılından itibaren aylık kirası 292 bin 640 TL olarak ödeniyor. Olsun ete bir zam daha yaparsanız genel müdürlüğe daha lüks bir bina bulunabilinir.
Diyelim bu satırları yazmaya çalışırken kulağı televizyonda hem yazıp hem dinleyebiliyorum meslek büyüğümüz Fikret Bila güzel bir konuya değindi çok hoşuma gittiği için paylaşmak istiyorum.
Adam şirketine muhasebeci alacakmış verdiği ilana 4 kişi başvurmuş. Şirket sahibi sınava başlamış ilk adaya iki kere iki kaç eder diye sormuş, dört cevabını alınca buyurun dışarıya demiş. İkinci adayda aynı soruyu sormuş oda aynı yanıtı verince ona da buyurun dışarıya demiş. Üçüncü adaya da aynı soruyu sormuş ve aynı yanıtı almış.
Son adayla sınava başlamış. Sınavda ona da sormuş iki kere iki sorulmuş muhasebeci adayı şirket sahibine sormuş “kaç olmasını istersiniz efendim?” deyince işe alındınız demiş.
Bunu niye anlattım. Milyonlarca emeklinin Temmuz maaş farkları enflasyona göre hesaplanacak.
Oysa her yılbaşında enflasyon bir önceki yıl sonu itibariyle düşük gösterilip yeni yılda emekliye az maaş ödenir. Temmuz’da da aynısı yapılarak ek zam azaltılır. İşte bu yüzden yıl bitmeden cebinizdeki para enflasyona yenilir ve milyonlarca emeklinin iki yakası bir araya gelmez. Neyse Allah sonumuzu iyi eylesin.
Yorum yapın