BUYURUN CENAZE NAMAZINA
Sultan IV. Murad Han, koyduğu içki ve tütün yasağının uygulanıp uygulanmadığını bizzat kontrol etmek için geceleri tebdil-i kıyafetle dolaşır ve yasağa uymayanları şiddetle cezalandırırdı. Yine bir gece şehri dolaşırken kapıları kapalı bir kahvehaneden ışık sızdığını görüp oraya yaklaştı. Pencere deliğinden içeri baktığında birkaç kişinin içki ve tütün içtiklerini gördü.
Yavaşça içeri girdi ve masanın birine ilişti. Kahveci, gelenin de tiryaki olduğunu zannederek yanına yaklaştı. Sultan Murad kahveciye: “İçki içmenin yasak olduğunu bilmiyor musun?” dediğinde kahveci: “Erenler, uzun etme hadi sen de çek” dedi. Padişah sesini biraz daha yükseltip: “Padişahın emrine karşı gelmenin ne demek olduğunu bilmiyor musun?” diye tekrar sorunca kahveci dayanamayıp: “Beyzadem, adınızı bağışlar mısınız” dedi. Padişah da: “Murad” deyince, kahveci: “Sultanlığı da var mı?” diye sordu. Padişah: “Evet” deyince, kahveci yandaki masaya yatıp bağırdı: “Öyleyse buyrun cenaze namazına!”
/////
ZENGİNLİK İYİ Mİ? KÖTÜ MÜ?
“Ah! Bir Zengin Olsam. Para. Para. Para”
Her insan zengin olmak ister. Hep, ah! bir zengin olsam diye düşünürüz. Zengin olunca hepimizin hayalleri vardır. Bu hayalleri gerçekleştirmek için mutlaka paraya ihtiyaç vardır. Zenginlik kötü bir şey değil elbette. Ancak; bazen çok zenginlik beş parasız kalmakla eşdeğer olabilir. Zenginlik hiçbir zaman iyi bir hayata giden yol değildir. Sonuç olarak zenginin saati ile fakirin saatinin değeri çok farklı olsa da ikisinin de gösterdiği zaman aynıdır.
Rahmet Özal, “ben zengini severim” dediğinde olayı çok anlamıştım. Balıkesir’e geldiğinde şimdiki yıkılan Kervansaray Oteline gitmiş ve orada ona şu soruyu sormuştum.- Orta direk diyorsunuz, neden zengini seviyorsunuz?
Güldü ve yanındaki özel kalem müdürüne bazı isimler söyledi ve isimlerini verdiği kişilerin yanımıza gelmesini istedi.
Beş, altı kişi hızlı adımlarla geldi. Özal, hemen hepsine görev dağılımı yaptı. Kimi okul yapacaktı kimi hastane. Kimi de fabrikasına işçi alacaktı. Bir diğeri de bulunduğu şehirde yeni bir fabrika kuracaktı.
Şimdi anladın mı? Zengini neden sevdiğimi dedi ve şöyle devam etti: - İyi zengin çevresine yardım eder. İhtiyacı olanı gözetir. Devletini, milletini sever. Ben onun için zengini severim.
Ben bu şekilde düşünmemiştim. Aslında, zenginlik birkaç kişinin elinde toplanmadığı ve iyi bölüşüldüğü zaman güzel. Zengin insan yanında birçok işçi çalıştırır. Dün sanayide işyeri olan bir arkadaşıma sormuştum. - Yanında kaç kişi çalışıyor? Diye. Tam 13 kişi dedi. Çok büyük olmayan işyerinde 13 kişi çalışıyor ve ekmek yiyor. Olaya bu açıdan da bakmak gerekir.
Yorum yapın