Türkiye büyük devlettir. Bunu kimse inkâr edemez. Fakat bu büyük devleti küçük devletlere el avuç açar duruma getirdiler. Konya kadar olan Katara el avuç açıyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile dostluk kurmaya çalışıyoruz. BAE Türkiye ye yatırım yapacakmış.  Nasıl bir yatırım yapılacağı belli değil. Katar ile 10 maddelik bir anlaşma yapılmış. Nasıl bir anlaşma oldu.  Yabancı bir ülke ile 10 maddelik bir anlaşma yapılıyor. Neleri kapsayan bir anlaşma yapıldığını açıklamıyorlar. Bu iktidar gelip geçicidir. Bu milletin nasıl bir anlaşma yapıldığını bilmesi hakkıdır. Öyle 10 maddelik bir anlaşma yaptık demekle olmaz. Maddeleri bilmek elbette bu milletin hakkıdır. Katar ile 10 maddelik anlaşma yapılmış. BAE ile de 10 maddelik bir anlaşma yapılmış. Bu anlaşmalar nasıl bir anlaşmadır. Mesela Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) 10 milyon dolarlık yatırım yapacakmış? Yatırım yapmak benim anladığım kadarı ile bir tesis falan yapmaktır. Yapılmış olan bir tesisi birileri yatırım olarak yapmış. Bu tesisi satın almak önceden yapılmış bir yatırımı satın almaktır. Şimdiye kadar beğenmedikleri eski Türkiye de yapılan yatırımları sattılar. Satılan bir yatırımın yerine yenisi yapılmadıkça ülkenin ilerlemesi mümkün değildir. Milli değerleri olmayan bir millet dışa bağımlılığa esir olmuş demektir. Her konuda dışa bağımlı olan bir ülkeye büyük devlet denilemez. Bu cümle çok önemli bir cümledir. Milli varlıklarını satarak bu duruma gelmiş bir ülke. Katar gibi BAE gibi devletlerden yardım beklerse o ülke büyük devlet vasfını kaybetmeye doğru gidiyor demektir. Kendi ayarındaki bir devletle iş yapmak başkadır. Senin ülkendeki bir şehir büyüklüğünde olan bir devletle iş yapmak daha başkadır. Bir söylem vardır. Davul dengi dengine çalar derler. Ülkelerde iş birliklerini kendi ayarlarındaki ülkelerle yaparlar. Ürettiğin bir mamulü sata bilirsin. Onlardan ürün satın alabilirsin. Yatırım amaçlı olarak milli varlığını satamazsın. Bir gazetecinin sorduğu sorun çok can yakıcı bir soru. Katara para istemeye mi geldiniz? Sorusu sorulacak bir soru değil. Amma doğrusu bu olunca gazeteciye söyleyecek söz bulamıyorum.  Büyük Türkiye Cumhuriyeti devletinin onuru ile oynanıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’ne söylemedik laf bırakmadınız. 15 Temmuz kalkışmasının finansörü olarak göreceksiniz. Yerden yere vuracaksınız. Ondan sonrada böyle bir olay yaşanmamış gibi hareket edeceksiniz. Bu o kişilerce kişiliksiz olarak addedilir. Büyük devletin davranışları böyle olmamalıdır. Boğulursan büyük derede boğulacaksın.  Böyle bir kaşık suda boğulur duruma düşmeyeceksin.  Büyük devletin itibarını korumak zordur. Siyasetçi ay gibi güneş gibi kararlı olacak. Söğüt ağacı gibi her rüzgâra boyun eğmeyecek. Büyük devlet olmanın gereğinin yapılması gerekir. Daha 20-25 gün önce ülkenin ekonomisi iyi yolda diyeceksiniz. Şimdi ekonomi kurtuluş savaşı ilan edeceksiniz. Bu ülke kurtuluş savaşı vermiş bir ülke, kurtuluş savaşı son çaredir. Ekonomi kurtuluş savaşı fakiri fukarayı daha da fakirleştiriyor. Böyle ekonomi savaşı veriyoruz diye olay döndü dolaştı zam furyasına dönüştü. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenler. Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!