BU ÜLKE BU SÖYLEMİ HAK ETMİYOR

AKP İktidar olduğunda. Biz dinine kinine sahip çıkacak nesil yetiştireceğiz demişti. Her halde bunları gerçekleştirmiş olmalılar ki? Şimdi bambaşka bir söylemle nesil yetiştirme eylemine geçtiler. Konuşmalarında söylediklerini milletimin dili ile konuştum denildi.  Ne demek milletimin dili ile konuştum demek? Türk milleti asildir. Böyle söylemleri kesinlikle kabul etmez ve kullanmaz. Bu söylemi ben şimdiye kadar duymadım dersem beni mazur görün. Samimi söylüyorum bu söylemi siyasi hayatımda şimdiye kadar hiç duymadım. Ne demek bunlar çürük, sürtük? Demek! İktidar bütün olayları getirdi gezi olaylarına bağladı. Gezi olayının üzerinden 9 sene geçmiş. Sanki gezi olayı yeni başlamış gibi tavır takınılıyor. Camide içki içtiler mabet haneyi kirlettiler. Cami yaktılar arabaları yaktılar. Esnafların dükkanlarını yaktılar. Camide içki içilmediğini caminin imamı olaylın olduğu gün söyledi. Şimdi içki içtiklerinin yanına birde cami yaktılar eklendi. Yakılan caminin ismini ve mevkiini söyleyin. Sonra bu cami yakma olayı başka bir yerde de kullanırlar.  Tabii bu cami yakma olayı gerçek ise. Neden cami yakma olayı kullanılıyor? Milletin vicdanlarına yer alması içindir. Ordu içinde ayni şeyi söylemediler mi? Kendi uçağımızı düşüreceklerdi denilmedi mi?  Bu asılsız söylemler hattı zatında çok tehlikeli söylemdir. Milleti galeyana getirmek için söylenmiş söylemlerdir. Bu söylemler hattı zatında Türk milletini aşağılamaktır. Türk milleti ne kendi uçağın düşürür. Ne ibadet ettiği camisini yakar. Bir gün böyle bir olay meydana gelirse?  Bilin ki böyle olayları görmek isteyenler tarafından yapılmıştır. İnsanlar görmek istediklerini gündeme getirir. Şimdi iktidar bütün başarısızlıklarını kapatabilmek için bahane arıyor. 9 sene önce yaşanan gezi parkı olaylarını başarısızlığın faktörü olduğunu ileri sürdü. Eğer bu gezi parkı olayları olmasaymış. Bu günkü olaylar yaşanmamış olacakmış. Oynayamayan gelin yerim dar dermiş.  Yerini genişlettiklerinde de. Yenim dar dermiş. Artık iktidarın bu millete verebileceği bir şeyi kalmamıştır. İktidar tükenmişliğini oynamaya çalışıyor. Fakat bunda da başarılı olabileceği imkânsız hale gelmiştir. Artık söylemleri ile uygulamaları ile millete güven vermekten çok uzak şeylerden bahsediyorlar. Güven çok önemli bir olaydır. Kolay kazanılmaz. Kazanılan güveni korumak da kolay değildir. Güven insanın büyük bir hazinesidir. Bu bir kayboldu mu? Bir daha kazana bilmek kolay değildir. İktidar çıkmazdan çıkmak için çalışıyor. Çabalıyor çabaladıkça da batıyor. İktidar tarafından garibanlar bir kenara atılmıştır. Bunu ben söylemiyorum. Bu ülkenin maliye bakanı söylüyor. Dünyada bütün ülkelerinin garibanları vardır. Fakat bizim garibanlar kadar sahipsiz değildir. Sistem böyle çalışıyor. Daha doğrusu sistem böyle çalıştırılıyor. Benden olanlar sınıfında isen. Sırtın yere gelmez. Çünkü sırtını sağlam yere dayamışsın demektir. Ellerinden gelse kendilerinden olmayanlara ekmek vermeyecekler. Bu kadar ayrımcılık görülmüş değildir. Eski Türkiye’deki yöneticiler benim milletim derdi. Benim vatandaşım derdi. Benim köylüm, çiftçim derdi. Yeni Türkiye de beni milletim sözünü duydunuz mu? Duydunuz amma bu millet diye duydunuz. Cumhur başkanı bir şeyin fiyatını açıklamak için. Bir rakam söyledi. Rakam nasıl diye soruyor. Memur ve emeklilerin senelerdir beklediği değişiklik şimdi gündeme geldi. Seçim tabağında ki balı parmak, parmak milleti ağzına sürülmeye başladılar.  İktidar artık seçimi düşünmeye başladı. Milletin ağzına seçim balları sürülmeye başlandı. Haydi hayırlısı diyelim. Saygılarımla. 
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenler! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!