Bu ahvâli..., Anlatmaya; Mecâlim yetmiyor

BU HÂLİN AHVÂLİNİ ANLATMAYA; 
LİSÂNIM....,
ANLAMAYA DA;
AKLI MECÂLİM, 
İLMİ İRFÂNIM YETMEZ....!

Anlatmaya dilim..., 
Yetmez...,
Fotoğraflar, çaresiz...!

Ruhuma Ciğerlerime...,
Doldukça sen MEMLEKETİM gibi....;
Sevgili Cânım Efendim....!

Yaşandıkça....,
Yaşanmış...;
Her "bir" Âhvâlimde,

Her ânımdan....,
Vallahi daha da; 
Güzelsin...!

Çünkü sen....,
Hiçbir ânı; 
Hiçbir âna;

Mâhkûm etmeyen...,
Her ânın; 
Her "bir" andaki;

Yükseldiği, kutsandığı....,
Kutlu "bir", 
Gönüller diyarısın...!

İçtikçe susamak, yandıkça serinlemek..., Acıktıkça doymak, doydukça acıkmak ve; 
Bu hâllerin ikliminde yağan yağmurun...,
Toprağa vuslatında yayılan koku idi Aşk…!

Biz, bize;
Kendi Ruh’undan nefes üfleyen; 
"Tek bir Rabbin"kullarıyız.
Bu nefesle var’ız. 
Bu nefesi idrak edebilirsek, yok oluyoruz. 

Yok olmak derken. 
Dünyanın zehirlerinden şekerlerine devşirilmek.., 
Şekerlerini zehirlerinde haşretmek ve; 
Hani “hiç” denilen makama talip olmak....!

Hiç olmak zor iş. 
Farkında olarak yapılan bir eylem değil....
Hiç’lik, bir hâl zirâ. 
Hiç’lik; 
“İnsan” dediğimiz eşref-i mahlukat (şerefli mahluk)’ın 
Ruh ve Beden terazisindeki...,
En üst makam....!

Dolayısıyla Mevlana’yı, Şems’i, Yunus Emre’yi, Konevi’yi, Hallac’ı ve nice 
Şerefli Ruh’u birkaç satır ve; 
Birkaç cümlelik paragraflardan oluşan, Kitaplarla anlatma ya da; 
Anlama gayreti yeterli kalmaz..., 
Diye düşünüyorum. 

Konuyu beşeri ve; 
İlahi Aşk dairesinde incelediğimizde, 
En başta söylediğimiz
 “İlahi Ruh’tan üflenen beşeri Ruhlar” çizgisinde, Azami derecede hassasiyet göstererek; 

Yazı ya da sözle değil de; 
Kalp, vicdan ve;
Hâl dili ile yorumlayıp sindirmek, 

En sağlıklısı diye düşünüyorum. 
Beşeri Aşk dediğimiz hâli, eğer ki; 
Yaradan’ın yaratışı ve yarattığındaki..., 
Esrarın adeta bir tütsü halkası gibi;
Sardığı halinde becerebilirsek..., 
Zaten farkında olmadan; 
İlahi Aşk ikliminde tekamül yürüyüşüne, Başlamış oluruz.

Ve işte bu cüzi tercihlerimizle, 
Külli bir takdir ve kudretin hakimiyetinde 
Aşk’a talip oluyoruz ya da kendimizi talip olmuş buluyoruz.

Kutlu bir iklimin...., 
Kutlu coğrafyasındaki yerimiz...; 
Dua ve arzu edelim de,  çilesi ya da neşesi ile; Her hücrede ve dahi atomunda... , 
Talip olan ve;
Aşk bahşedilenlerden olsun inşallah....!

Muharrem Ayınızı kutlarken..,
Aşure hayrınızın hayrıyla.....;
Mutlu bir haftasonu  dileklerimle, 
Huzur dolu anlarınız;
Ziyadelikler bulsun inşallah,
Diyerek arzı niyãz eylerim efendim.....!